Minik ve Sevimli Dinozorlar: SAKALLI EJDERLER

Facebook
Twitter
LinkedIn
Pinterest
Pocket
WhatsApp

 

GÜLAY BARAN

Pogona vitticeps, Güneydoğu Avustralya çöllerinde ve yarı kurakarazilerde bulunur. Diken görünümlü ama batmayan sakalları, sarı, turuncu, kırmızı hatta son yıllarda bembeyaza varan değişik renkleriyle son derece ilgi çekici ve cana yakın canlılardır. Sakallı ejderinizin ruh durumuna veya ısı ihtiyacına göre renginin açılıp koyulaştığını, desenlerinin tupturuncudan sarı tonlarınra dönüşünü beğeniyle izlersiniz. Minik bir ejderhayı ya da dinozoru andıran bu sevimli canlılar kertenkele sınıfına aittir. Türkiye’de son birkaç yıldır popülerlik kazanan bu tür, dünyada özel üretim çiftliklerinde üretilmekte ve evlerde pet olarak beslenmektedir. Özellikle Avrupa’da ve Amerika’da kedi, köpek, kuşgibi yaygın petlerin önüne geçmeye başlamıştır zira sessiz ve tüysüz yapısı, mütevazi yaşam alanı gereksinimi, 10 yılı aşkın ömrü, ufak boyu sakallı ejderleri evde beslenmeye çok uygun birer evcil hayvan haline getirmiştir. Ele alma, sevme ve birlikte film izleme gibi aktiviteler yapabilirsiniz çünkü vücut ısınız hoşlarına gidecek ve sizinle beraber uyuklamaya başlayacaktır. Bazen karşıdan size el salladıklarını göreceksiniz; ‘arm weaving’ diye bilinen bu davranış pek çok kişiyi inanılmaz mutlu eder ve tabii ki de şaşırtır. Bu hareketi bazen size hoşnutlarını dile getirmek bazen de birbirlerini tanımak, üstünlük kurmak veya kurlaşmak için yaparlar. Bir diğer merak uyandıran konu da ejderlerin ısırma huylarının olup olmamasıdır. Çok uysal ve sakin canlılar olduklarından ısırma huyları yoktur.Yalnızca bazen güneşlenirken fazla ısındıklarında, vücut ısılarını dengelemek için ağızlarını hafif aralayarak güneşlenirler. Acıktıklarında geniş ağızlarıyla yeme hızlı hamleler yaptıklarında şaşırtabilseler de ısırmazlar çünkü yemi elinizden, yerden veya cımbızın ucundan dilleriyle alırlar.

Genel Dekorasyon

Yarı kurak araziler ve çöllerde yaşadığını gözönüne alarak buna uygun bir habitat oluşturulmalıdır. Sakallı ejder teraryumunun zemininde önce sürdürülmesi kolay, hijyenik ve daha masrafsız olan kağıt havlu kullanılması önerilir. Dışkıyla kirlendikçe kaldırılıp atılması çabuktur, zeminin her daim temiz ve kokusuz kalmasını sağlar. Kağıt havlu yerine, kolayca silinebilen PVC örtü veya seramik zemin kaplaması da kullanılabilir. Bunlar da peçete veya kağıt havluyla düzenli olarak temiz tutulabilir. Her ne kadar görsel olarak en hoşa giden olsa da kum en son tercih olmalıdır. Bilhassa kalın taneli ve sivri kenarlı kumlardan kaçınılmalıdır çünkü 0 numara kum da kullanılsa, yeme bulaşan kumlar bağırsak tı kanmalarına ve sonra da ölüme sebep olur. Yiyeceklerini özellikle de yeşillikleri ve meyveleri yerken geniş kapta bile verilse kuma bulanmaması büyük bir özen ister. Bilhassa yavru ejderlerde kum kesinlikle kullanılmamalıdır.Taban malzemesine karar verdikten sonra teraryumuna bu iklime uygun sivri kenarlarıolmayan kalınca dallar, ağaç kökleri, kayalar, yapay kaktüsler, yapay hayvan kafatasları hatta üstünde ısınmaktan hoşlandıkları seramik karoları koyulabilir. Canlı bitki koyulması pek önerilmez çünkü bilhassayem ararken hareketli olacaklarından bitkileri yerinden çıkarabilirler. Yine de boyutça geniş teraryumlarda köşelere canlı kaktüsler ve sukulentler denenebilir. Tırmanmayı ve birşeylerin üstünde, sıcağa yakın bir şekilde tünemeyi severler. Bunun için özellikle ısıtıcı ampülün altına kayalar, kökler ve dallar kullanılır. Gün boyunca ısı neredeyse orada durmayı sever ve yemlenme haricinde pek kıpırdamazlar. Yine kertenkele sınıfından crested gecko veya gargoyle geckolar gibi ayaklarında vantuzlar bulunmadığından camlara tırmanmazlar. Teraryumları ısıyı muhafaza edebilmelidir bu nedenle de genellikle cam, akrilik veya ahşap malzeme tercih edilir. Havalandırma delikleri yeterli sayıda açılmalı ve üste konacak ısıtıcı ampüle ve UVB ampüle yer ayrılmalıdır. Fazla yüksek tanklarda, tepeden gelen ısı yetersiz kalacağından soğukkanlı bu hayvanların sağlıklı yaşamında çok önemli bir yere sahip olan ısıtma şartı yerine getirilemeyebilir. Bu yüzden tank dikdörtgen olmalı ve yüksekliği 50 cm’i aşmamalıdır. Hatta yeni alınan ve birden hareketsizleşip gün boyu yatan, yemekten kesilen ejderlerde ilk olası sebep yetersiz ısıdır. Birkaç saatısıtma kesinlikle yeterli değildir çünkü bir çöl türü olan ejderler, güneşin gün boyu bizi aydınlatma süresine eşdeğer biçimde yani günde 10-12 saat boyunca ısıtılmalıdır. Bu türün belki de tek özel ihtiyacı olan aydınlatma kısmını aşağıda detaylıca işleyeceğiz.

Aydınlatma ve Isıtma
Sakallı ejderler için teraryumda bir sıcak bir de soğuk bölge oluşturulur. Gün boyu altında ısınacakları bir sıcak bölge yani bir ‘basking spot’ ve teraryumun diğer yarısında serinleyebilecekleri bir soğuk bölge yaratılır. Sıcak bölge bir spotamba veya ısıtıcı seramik lamba ile oluşturulabilir. Bu, ana ısı kaynağımız olur ve teraryumunuzun yüksekliğine göre 50 veya 75 wattlık ampuller yeterli gelir. Sıcak bölgede yukarıda bahsettiğimiz gibi ejderin tüneyip ısınabilmesi için lambanın altına yuvarlak veya düz bir kaya, dal, kök parçası koyulur. Bu bölgenin 38-40 derece civarında olması beklenir. Isıtıcı lambanın (UVA) yanına, tankın diğer yarısını soğuk bölgeye çevirecek olan bir UVB lamba takılır.UVB konusu sakallı ejderlerde en az ısıtma kadar hayatidir çünkü D3 vitamininin  sentezlenerek kalsiyumun emilebilmesini sağlar.Çöl türü olan sakallı ejderlerde UVB 10.0 değerinde ampulün kullanılması gerekir zira diğer sürüngenler için daha düşük yoğunluğa sahip UVB 5.0 ampuller ejderlerde kullanılmamalıdır çünkü yetersiz gelir.UVB ampuller etkili kullanım ömrü için 6-8 ayda bir değiştirilmelidir. UVB lambalar ısı üretmez, dolayısıyla soğuk bölgenin aydınlatmasını oluştururlar. Sıcak bölgede yeterince ısınan ejder güneşlenirken UVB’sini de alır; istediğinde serin bölgeye geçer ve UVB o kısma da ulaştığından gece tüm ışıklar kapanana dek UVB’sini almaya devam eder. Ejderler gündüz aktiftir o yüzden günlük 10-12 saatlik aydınlatma yapılır. Yemlerini sıcakta sindirebilmeleri ve iştahla tüketmeleri bakımından gündüz saatlerinde vermeniz doğru olur. Geceleyin oda sıcaklığı 18 derecenin altına düşmediği müddetçe, taban ısıtıcısı veya seramik ampul kullanmanıza gerek yoktur.Gündüz süresince sıcak bölge 45 derecenin üstüne çıkmamalı, soğuk bölge ise 18 derecenin altına düşmemelidir.Özellikle ilk başlarda sıcaklıksoğukluk dengesini oluşturabilmek amacıyla termometre kullanmanız yerinde olacaktır.Sakallı ejderlerinize hem doğal güneş banyosu hem de normal banyo yaptırabilirsiniz.Deri değişimini rahatça yapabilmek ve nem ihtiyacını derisinden karşılamak için ılık bir banyo yapmaya bayılırlar. Ilık suyunuz soğuyana dek 15-20 dakika banyo yaptırabilirsiniz. Deri değiştireceği zaman donuk bir renge dönüşür,sonrasında deri birkaç yerden çatlar ve eski deriler atılırken çok komik bir görüntüye kavuşur.

Beslenme

Sakallı ejderler omnivor hayvanlardır dolayısıyla hem sebze meyve hem de canlı yem tüketirler.Pek çok sebze meyveyi tüketebilselerde ufak bir yasaklı listeleri vardır yoksa zehirlenebilirler. Örneğin;avokado ve ateşböceği gibi  parlayan böcekler içerdikleri bir madde nedeniyle ölümcüldür. Ayrıca asidik içerik sebebiyle mandalina,  portakal,  limon gibi turunçgiller ile sarımsak, soğan gibi sebzeler de verilemez. Bunun haricinde omnivorolmaları gerekçesiyle sakatat, beyaz ve kırmızı et, balık da kesinlikle verilmesi uygun değildir. Et ihtiyaçları, kültür şeklinde satın alıp verebileceğiniz hatta evde rahatlıkla ve hijyenik bir şekilde üretebileceğiniz böcek ve kurtlardan karşılanmalıdır. Evlerde en kolay cırcır, unkurdu ve hamamböceği üretilebilir. Bu hamamböcekleri yurt dışındaki özel canlı yem dükkanlarında sadece bu amaçla yetiştirilip satılan, steril, besleyici canlıların artık ülkemizde de rahatça bulunabilen türleridir. Canlı yemlerin üretimi apayrı ve keyifli bir dünyadır; tanıdıkçave ürettikçe siz de mutlaka seveceksiniz.

Yavru ve genç ejderlerin diyetinde %80 canlı yem ve %20 sebze meyve olmalıyken, yetişkin ejderlere %20 canlı yem ve%80 sebze meyve verilmelidir.Yavrulara roka, maydonoz,tere,marul,rendelenmiş havuç,elma, salatalık kabuğu,muz dilimi,armut, yabanmersini,böğürtlen,balkabağı,çilek,üzüm, hindiba, kivi, mango verilebilir.

Canlı yem olarak cırcır, çekirge, hamamböceği çeşitleri (tercihen dubia veya tartara), un kurdu (sert kabuğu nedeniyle tıkanmaya sebep olmamak için devamlı un kurdu verilmemelidir,), morio kurdu,calciworm ve ipekböceği tırtılı kullanılabilir. Verilen yemin, ejderiniki gözünün arasındaki mesafede büyük olmaması gerekir. Hem yavru hem de yetişkinlerin beslenmesinde D3’süz ve D3’lü kalsiyum takviyesi kullanılmalıdır. Toz halindeki bu takviyeler, yemlere serpilerek kullanılır. Yavrulara her gün D3’lü kalsiyum verilmesi gerekirken, yetişkinlere haftada 3-4 kez D3’süz kalsiyumlu öğün, haftada 1-2 kez D3’lü kalsiyumlu öğün yeterli olur. Haftada 1 kez de multivitaminli toztakviyenin yeme katılması sonucunda besin eksikliklerinin önüne geçilebilir. Sakallı ejderler yeterli miktarda kalsiyum alamadığında MBD hastalığına (metabolic bone disease) yakalanırlar. Bu hastalıkta önce eklemlerde dejenerasyon gelişir sonra hayvanı ölüme götürür.Kertenkele grubunda bilinçsizlik nedeniyle sık karşılaşılan bu rahatsızlık kemiklerde deformasyona başladığında ve nispeten erken evrelerde farkedilirse, canlı kurtarılır ancak deforme olan kemikler düzelmez. Tedavisi yeterli oranda kalsiyumun sağlanması kadar basittir ve bunun sindirimi için ısıtma ve UVB yardımıyla kolayca durdurulabilir.

Üretim
Erkek en az 12 aylık, dişiyse 18 aylık ve de 350gram üstü olmalıdır. Dişilerde anüsün üstündeki kısımda üçgenimsi hafif bir şişkinlik varken, erkeklerde bu bölge çukurdur. Çiftin ağırlıkları birbirine denk ve sezon öncesi dönemde yeterli beslenmiş, kalsiyum takviyeleri yapılmış, uygun ısıtma ve UVB sağlanmış olmalıdır.Üretim sezonu ilkbaharda başlayıp sonbahara kadar sürer. Çiftleştirme dışında erkek ve dişi devamlı birlikte tutulmamalıdır çünkü erkek devamlı çiftleşmek isteyerek dişi yoracak hatta ölümüne sebep olacaktır. Bunun dışında baskınlığın gözlenmesi şartıyla, teraryumda birden çok dişiyi birarada sıkıntısızca besleyebilirsiniz. Başarılı bir çiftleşme sonrasında, dişi ayrı bir teraryuma konur. Bu teraryum normalde yaşadığı teraryum gibi ısıtıcı ampule ve UVB’ye ilaveten bir de yumurtlama kabına sahip olur. Yumurtlama kabı, içinde nemli steril toprak veya torf bulunan, torfun yüksekliği 20cm kadar olan plastik bir kaptır. Bunu çiftleşmeden tahminen 3-4 hafta kadar sonra koyabilirsiniz zira yumurtlayacağını telaşlı bir şekilde heryeri kazarak size belli edecektir. Sakallı ejderler tek seferde 15-40 arası yumurta bırakırlar ve sezon boyunca 3-5 kez bu döngüyü gerçekleştirirler. Yumurtalar ise 29 derece civarına ayarlanan özel bir inkübatörde açılır. 60-70 günlük bekleyişin ardından yavrular çıkmaya başlar.

 

Facebook
Twitter
LinkedIn
Pinterest
Pocket
WhatsApp

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

four × 3 =

Yeniler

Köşe Yazıları