Parkinson Hastalığına “Can Dostu”yla Direniyor

Facebook
Twitter
LinkedIn
Pinterest
Pocket
WhatsApp
Parkinson Hastaları Derneği Kurucu üyesi ve parkinson hastası Mehmet Kelçe'nin en büyük destekçisi köpeği Maya.
Parkinson Hastaları Derneği Kurucu üyesi ve parkinson hastası Mehmet Kelçe’nin en büyük destekçisi köpeği Maya.

İzmir’de, Parkinson hastası Mehmet Kelçe, hastalığıyla mücadelede önem taşıyan egzersiz ve yürüyüşlerini “can dostum” dediği köpeği Maya ile yapıyor.

Parkinson Hastaları Derneği’nin kurucu üyesi olan 48 yaşındaki Kelçe, AA muhabirine, bu hastalıkla mücadelesini anlattı.

Kelçe, 20 yıl önce teşhisi konulan Parkinson rahatsızlığı nedeniyle yaşam kalitesinde önemli düşüş olduğunu, psikolojik yönden çok etkilendiğini belirtti.

Hastalıkla mücadelede en önemli unsurun ilaçları kullanıp düzenli egzersiz yapmak olduğunu dile getiren Kelçe, böylece hastalığın ilerlemesinin yavaşlayabileceğini söyledi.

Vücudunda istemsiz kas hareketleri, yürümede dengesizlik, yavaş hareket etme ve titreme gibi şikayetleri bulunduğunu ifade eden Kelçe, beyin pili ameliyatıyla önemli ölçüde rahatladığını ancak enfeksiyon kaptığından buna yönelik de tedavi gördüğünü kaydetti.

“Can dostum Maya”

Hastalığının ilerlemesini yavaşlatmak için gerekli yürüyüş ve egzersizleri yapmakta başlarda isteksiz olduğunu dile getiren Kelçe, şöyle devam etti:

“Ben köpekleri severim. 6 yıl önce bana can yoldaşı olsun diye aldık. Vücudumda ilaç azaldığında eşim bana ‘gel dışarı çıkalım, yürüyüş yapalım’ dediği zaman çıkamayacağımı söylerdim ama Maya ile çok şey değişti, birlikte dışarı çıkmak bana keyif veriyor. Evimizin karşısındaki parka gidiyoruz, her gün yaklaşık 1 saat yürüyoruz. Her Parkinson hastasının yanına bir evcil hayvan lazım. İnsanın canına can oluyor.”

“Maya araçların çarpmasını engelledi”

Maya’nın hayatına olumlu katkı yaptığını belirten Kelçe, bir gün düştüğü sırada köpeğinin yolun ortasında durarak gelen araçların kendisine çarpmalarını engellediğini anlattı. Kelçe, “Maya benimle yürüyüş yaptığı zaman sakin sakin yürür, oğlum ve eşimle ise genelde koşar. Benim düşebileceğimi düşünüp daha yavaş hareket eder” dedi.

Parkinson hastalarının dışarı çıkmaktan korktuklarını belirten Mehmet Kelçe, kurdukları Parkinson Hastaları Derneğinin düzenlediği faaliyetlerle hastaları dışarı çıkarmak ve aktivitelere katılmalarını sağlamak için uğraştıklarını kaydetti.

“Biz yokken Maya, eşime can yoldaşı oluyor”

Mehmet Kelçe’nin eşi Parkinson Hastaları Derneği Başkanı Gülnur Uğurlu Kelçe de Maya’nın hayatlarına girmesiyle eşinde büyük değişiklikler olduğunu ifade etti.

Gülnur Uğurlu Kelçe, şöyle konuştu:

“Eşim ben evden çıktıktan sonra tek başına kaldığı için kendisini çok yalnız hissediyordu. Biz yokken Maya, eşime can yoldaşı oluyor. Zaten eşimin duygularını hissettiği için ne yapması gerektiğini Maya onunla yaşarken öğrendi. Hayvanların çok güzel içgüdüleri var. Eşimin sol kolu biraz daha fazla titrer. O sol elini günde yarım saat, 40 dakika yalar. O kadar hızlı yalıyor ki iyileştirmeye çalışıyormuş gibi. Eşim yerinden kalkamıyorsa, biz sesini duyamıyorsak gelir bize haber verir, bir şey olduğunu anlarız. Ben eşime ‘Hadi yürüyüşe çıkalım’ dediğim zaman beni reddedebiliyor. Maya dışarı çıkmak istediğinde bir gün daha çıkmak istemediğini görmedim.”

“Derneğimiz Parkinson hastalarının evi”

Eşinin fikriyle derneği kurduklarını dile getiren Gülnur Uğurlu Kelçe, derneklerine katılan Parkinson hastalarından kendilerine çok güzel geri dönüşler olduğunu belirtti.

Dernekte gönüllü psikolog ve fizyoterapist olduğunu aktaran Kelçe, şöyle konuştu:

“Biz yaşamı ‘Parkinson ile yaşam’ ve ‘Parkinsonlu ile yaşam’ olmak üzere ikiye ayırıyoruz. Parkinson hastalarına ve onların ailelerine psikolojik destek veriyoruz. Önümüzdeki sene hasta yakınlarıyla ilgili bir eğitim programı hazırlamayı planladık. Toplumun yaratmış olduğu değer yargılarımız var. Parkinson hastalarında istem dışı hareketler, titremeler, kasılmalar olduğu için bu tür bedensel dışa vurumlar, toplumda ‘deli’ gibi algılanmalarına yol açıyor. Sıkılıyorlar, utanıyorlar. Bir çayını içememesi, içerken dökülmesi onlara sıkıntı yarattığından dolayı çıkmak istemiyorlar. Dernek onların evi. Diledikleri gibi hareket edebiliyorlar dernekte. Dökülebilir, kırılabilir bizim için hiç önemli değil.”

Facebook
Twitter
LinkedIn
Pinterest
Pocket
WhatsApp

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

20 + nine =

Yeniler

Köşe Yazıları