Sokaklarda Yaşayan Hayvanlar Hakkında Bilmeniz Gereken 15 Gerçek

Facebook
Twitter
LinkedIn
Pinterest
Pocket
WhatsApp

1. Aslında sokak hayvanı yoktur.

1 Sokak hayvanı dediğimiz kedi ve köpekler, insanlar tarafından evcilleştirilmiş ve insanın olduğu her yere insanla birlikte gelmiştir. Maalesef insanlar, bu canlıları kendilerine mahkum kılmakla kalmayıp bir de bu hayvanları sokaklara terk etmiş, sonrasında ise sokaklarda dahi bu varlıklarına tahammül göstermez olmuştur

2. Kedi köpeklerin kısırlaştırılması doğaya aykırı mıdır ?

2 Kedi ve köpeklerin yaşam hakkını savunurken aslında doğayı da savunmuş olmayız. Zira bu hayvanlar doğadaki yaban hallerinden uzaktır. Bundandır kedi ve köpeklerin yaşam hakkını savunurken kısırlaştırılmalarını da savunmamız. Doğaya ait olmayan kedi ve köpekler var olabilmek için doğadaki türlere ister istemez zarar vermektedir. Fakat elbette bu kedi köpekleri öldürün demek değildir (Üstelik doğaya en büyük zararı verenin kim olduğu tartışmasızken) Onları evcilleştiren ve insanlığa mahkum kılan insanlarsa, bunun bedelini ödemesi gereken de insanlar olmalıdır. Kedi ve köpekleri kısırlaştırarak, aşılayarak ve hayvan düşmanı insan ve belediyelere karşı inatla yaşam haklarını sonuna kadar savunarak insanların hatasını az da olsa telafi edebilmek mümkündür.

3. “Kedi ve köpek aç kalmaz, Allah onların rızkını verir” mi?

 3‘‘Kedi ve köpek aç kalmaz, Allah onların rızkını verir’’ zannetmeyin. Maalesef aç kalıyorlar, hatta açlıktan ölüyorlar! Onlara en azından artan yemeklerinizi verebilirsiniz. Şu anda bu satırları okuyorsanız belki de onları besleme konusunda Allah sizi vesile kıldığı için okuyor olabilirsiniz. Peki, ne verebilirsiniz onlara? Cevap bir sonraki maddede.

4. Kedi ve köpeklere neler verebilirsiniz?

4Yoğurt, kefir, haşlanmış yumurta besleyici yönleri bakımından oldukça iyi tercihlerdir. Ayrıca makarna, bulgur, pirinç pilavı, haşlanmış et suyuna ekmek doğramak, ciğer haşlamak ya da kuru mama alıp vermek onlar için yapabileceğiniz büyük bir iyilik olacaktır.

5. Sokak hayvanlarından korkuyorum!

5Aslına bakılırsa onlar da sizden korkuyor, belki de sizden bile fazla. Evet, kedi ya da köpeklere karşı fobiniz olabilir. Korkulara saygı duyuyoruz fakat siz korkuyorsunuz diye onları beslemekten vazgeçemeyiz. Onlarla yaşamayı öğrenmek zorundayız. Köpeklerin yanından geçerken hızlı yürümemeye çalışmak, hayvanla göz teması kurmamak (göz teması meydan okuma olarak algınanır) vb.

6. Çocuklar ve sokak hayvanları meselesi

6Aslında çocuklar için sokak hayvanlarından çok daha büyük bir tehlikedir insanlar. Bu yüzden çocuklarınızı başta insanlar konusunda uyarmanız en doğrusudur. Kedi tırmalar, köpek ısırır ama insanın yapabileceklerinin sınırı yoktur.

Sokak hayvanları konusunda ise çocuklarınıza verebileceğiniz tavsiyeler var. Öncelikle bir hayvanın önünden koşarak geçmemeyi öğütlemelisiniz. Kaçmak hayvanlarda saldırma güdüsünü tetiklemektedir. Yine özellikle yavrulu
hayvanlara yaklaşmamaları, asla hayvanlara taş atmamaları ve köpekleri havlayarak (yanlış okumuyorsunuz maalesef çocukların köpeklere havlamasına çok şahit oluyoruz) ya da korkutmaya çalışarak tahrik etmemeleri konusunda uyarabilirsiniz.

7. “Salyası akıyor acaba kuduz mu?”

7Salya akması = kuduz algısı yanlıştır. Bazı köpeklerde genetik olarak salya akması yaygındır. Yine bazı enfeksiyonlarda da ağızdan salya gelmesi görülebilmektedir.

Kuduz olan hayvan ise tek gezer, davranış bozuklukları sergiler ve saldırganlık gösterir. Normal yeme içme davranışı da gözlenmez. Kuduz olmasından şüphelendiğiniz zaman da bu şüpheden ötürü hayvanı öldüremezsiniz. Kuduz ihbarı zorunlu bir viral enfeksiyondur dolayısıyla kuduz şüphesinde yetkililere haber verip konunun araştırılmasını istemelisiniz.

8. “Sokak hayvanları için barınaklar yapılsa da onlara orada bakılsadaha iyi olmaz mı?”

8Hayır olmaz. Her belediyenin bir bakım evi olmalıdır. Sokak hayvanlarının bakım ve tedavileri buralarda yapılmalıdır. Yine sokak hayvanları buralarda kısırlaştırılıp aşılanmalıdır. Fakat ölene kadar sokak hayvanlarının bakım evlerinde bakılması fikren iyi niyetli görünse de mevcut bakım evlerinin hali ve belediyelerin sokak hayvanlarının bakımı konusundaki isteksizliği ve beceriksizliği düşünüldüğünde her türlü şiddetin olduğu sokakların bakım evi denilen yerlerden çok daha iyi olduğu tartışmasızdır.

9. “Bize uyuz geçer mi?”

9Uyuz da bit, pire, kene gibi aslında bir dış parazit türüdür. Evet insanlara geçebilen türleri vardır fakat insana kedi, köpekten uyuz geçme ihtimali düşüktür. Çıplak elle defalarca uyuz köpeklere dokunmuş biri olarak bunu net bir şekilde söyleyebilirim. Çıplak elle dahi temas etmiyorken sizlere mahallenizdeki hayvandan uyuz geçmesini zaten beklemeniz hata olur. Uyuz köpeklerin tedavisi de zannedildiğinden çok daha kolaydır. Bu yüzden bu hayvan uyuz olmuş uyutulsun diye düşünmek aslında o hayvan için büyük
bir haksızlık olur. Kilosuna göre uygulanan enjeksiyon ya da hap yutturmak ile
tedavisi kısa sürede yapılmaktadır.

10. İnsanlardan köşe bucak kaçan hayvan, şiddet gördüğü için kaçar.

10
Tam olarak değil. Özellikle yavruyken insanla yeterince sosyalleşmeyen kedi ve köpekler insanlardan korkarlar. Aslına bakılırsa iyi de yaparlar. İnsanla sosyalleşen kedi ve köpeklerin şiddet görme ihtimali insanlarla haşır neşir
olmadan büyüyen hayvanlara nazaran çok daha yüksektir.

11. Kediler nankördür?

11Kediler nankör değildir. Her canlının kendi doğasında kendine özgü bir yaşamı vardır. Kediler bilinenin aksine yalnız yaşayan soliter canlılar değildir. Kedilerde daha çok akraba dişi kedilerden oluşan fakat çok da sıkı bağlardan oluşmayan bir kolonileşme görülür. Siz kediyi yaşamınıza dahil ettiğinizde de durum üç aşağı beş yukarı böyle olacaktır.

Kendilerine özgü karakterleri olan kedileri canınız istediğinde sevemezsiniz, onlar canları isterse kendilerini sevdirir. Bir gün beslediğiniz kedi aniden ortadan kaybolursa bu sizi terk ettiği anlamına da gelmez. Kediler hastalandıklarında ya da yaralandıklarında saklanma eğilimindedir. Her şey dört dörtlükken yaşadığı mekana son derece bağlı olduğu bilinen kedilerin durup dururken ortadan kaybolması halinde, ‘‘nankör kedi bizi terk etti !’’ diye düşünüyorsanız, belki de kediler nankör değil insanlar iftiracıdır.

12. Kediye süt, köpeğe kemik verilmelidir.

12Köpeklere tavuk kemiği verilmemelidir, kedilere de öyle.Tavuk kemikleri hem besleyici değildir hem de özellikle pişmişse cam gibi sertleşmekte ve hayvanların iç organlarında çeşitli tahribatlara sebep olabilmektedir. Aynı durum balık kılçığı için de geçerlidir. Süt konusunda ise insan dahil yetişkin hiçbir canlının aslında süte ihtiyacı yoktur. Laktaz enzimi belli bir yaştan sonra azalmaktadır bu da sütteki laktozun sindirimini zorlaştırmaktadır. Süt yerine yoğurt, kefir, tuzsuz peynir tercih edilebilir.

13. Köpekler gece çok havlıyor.

13Doğrudur havlayabilirler. Köpek havlayacak, kedi miyavlayacak, kuşlar ötecek, dalgalar kıyıları dövecek, fırtına, yağmur pencerelere vuracak, gök gürleyecektir. Bunlar doğal seslerdir. Doğal olmayan insan kaynaklı gürültüleri kanıksayıp doğal seslerden rahatsız olabilmemiz çok çok acı.

14. Bulduğunuz hasta yaralı hayvanlar için belediyeleri aramalıyım.

14Maalesef birçok il için cevap hayır. Bulunduğunuz bölgedeki bakım evlerinin nasıl çalıştığını bilmiyorsanız, hasta ya da yaralı olan hayvanı belediyeye teslim ederek aslında ölüm fermanını imzalamış olabilirsiniz. Hele de ilinizde bir bakım evi yoksa hayvanın sonu ne olur bilinmez. Özel kliniklerde tedavi ettirme şansınız yoksa tek çare bakım evinde tedavi ettirmekse bile siz de hayvana eşlik edin, süreci takip edin.

15. Sokak hayvanları çöpleri dağıtıp çevreyi kirletiyor.

15Çöpleri dağıttıkları doğru ama neden diye sordunuz mu ? Kedi, köpekler çöplükleriyiyecek kaynağı olarak görüyor çünkü insanlar artan yiyeceklerini de çöplere döküyor. Siz artan yiyeceklerinizi bir kenara koyarsanız onlar da çöpleri karıştırıp dağıtmak zorunda kalmazlar.

 

 

 

onedio.com

 

Facebook
Twitter
LinkedIn
Pinterest
Pocket
WhatsApp

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

one × four =

Yeniler

Köşe Yazıları