Ä°stanbul Büyükada’da korkunç bir iddia ortaya çıktı. Adada yaÅŸayan hayvanseverlerin bir kısmı, 4 ayda yaklaşık 700 kedinin Feline Enfeksiyoz Peritonit (FIP) hastalığından öldüğünü ileri sürerek belediyeyi sorumlu tutarken, bir kısmı ise bu seviyede bir salgının yaÅŸanmadığını iddia etti.
Son dakika haberine göre Büyükada’daki kedilerde FIP hastalığı salgını yaÅŸandığı, bu nedenle 4 ayda yaklaşık 700 kedinin öldüğü iddia edildi.
Büyükada’da bulunan hayvanseverlerin de, bulaşıcı hastalığa karşı karantina odaları hazırladıkları da öne sürüldü.
Konuya ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Büyükadalı hayvanseverler arasında yer alan, STK gönüllüsü ve eski veteriner teknikeri Sultan Güler, bunun zaman zaman ortaya çıkan ancak kedi popülasyonuna göre değişim gösteren bir hastalık olduğunu ifade etti.
“FIP, GENELLÄ°KLE ÖLÃœMLE SONUÇLANIYOR”
Hastalığın görülmesinde hayvanların yer deÄŸiÅŸtirmesinin önemli bir kriter olduÄŸunu belirten Güler, bu hayvanlara ayrı yerlerde bakılması gerektiÄŸini anlattı. Güler, hasta bir kediden diÄŸerlerine bulaÅŸabilen FIP’in genellikle ölümle sonuçlandığına dikkati çekti.
Ortaya atılan iddiaların afaki olduÄŸunu dile getiren Güler, şöyle devam etti: “Çünkü neden? 700 hayvan ölse her sokakta en az 5-10 hayvan ölüsü görmemiz gerekirdi. Bunları göremiyoruz. Neye göre bu rakamı tespit etmiÅŸler? Kim tespit etmiÅŸ, nasıl tespit etmiÅŸ? Bu iddiayı ortaya atanların bunu açıklaması ve belgelemesi gerekir. 10-20 tane olur. Zaten oluyor. FIP var ama bununla da baÅŸka hastalıkların karıştırılmaması gerekir. Çünkü bunlar en nihayetinde sokak hayvanı. Bunların soÄŸuk algınlığı, ağız problemi, ciÄŸer problemleri, viral enfeksiyonları da oluyor. FIP de oluyor ama 700 gibi afaki bir rakamı kim, neye istinaden ortaya attı?”
“Hastalık yok demiyorum, var ama bu viral hastalıktır. Her zaman da olmuÅŸtur.” ifadelerini kullanan Güler, bundan dolayı ölüm gözlemlemediÄŸini, diÄŸer kedilerde FIP olduÄŸunu duyduÄŸunu ancak bunun “salgın” boyutunda olmadığını sözlerine ekledi.
“BULAÅž RÄ°SKÄ°NÄ° AZALTMAK İÇİN MUHAFAZA ETMEYE ÇALIÅžIYORUZ”
Büyükada’da ikamet eden yerel hayvan koruma görevlisi, Hukukçu Dr. Öğretim Ãœyesi Ä°rem Berksoy ise geçen yaz sonu doÄŸan ve beslediÄŸi kedilerin tamamında FIP geliÅŸtiÄŸini ve bunun çok yüksek bir oran olduÄŸunu söyledi. Berksoy, maliyetli olduÄŸu için ilk baÅŸta bu kedileri tedavi ettiremediÄŸini ancak ölümler artınca 5 FIP’li kediyi tedavi ettirdiÄŸini kaydetti.
Çıkan haberlerde yer alan “Büyükada’da hayvanseverler, bulaşıcı hastalığa karşı karantina odaları hazırlıyor” ifadelerini de deÄŸerlendiren Berksoy, “Röportajı verenlerle görüştüğümde bu ÅŸekilde bir ifade kullanmadıklarını söylediler. Fakat tabii ki hepimiz bulaÅŸ riskini azaltmak için hasta olan ve tedavi ettirdiÄŸimiz hayvanları diÄŸer hayvanlardan bağımsız ÅŸekilde muhafaza etmeye çalışıyoruz. Mesela ben tedavi ettirdiÄŸim 5 kediye evimin bir odasını tahsis etmiÅŸtim. Tedavileri süresince o odada kaldılar. Karantina odası kulaÄŸa biraz daha ürkütücü geliyor. Böyle bir ÅŸeyden belki bahsedilmiÅŸtir.” diye konuÅŸtu.
Berksoy, adada ayrıca FIP’li kediler için ayrılan bir karantina evi olmadığını kaydetti.
“RAKAMLAR, GÖNÃœLLÃœ DEFÄ°N HÄ°ZMETÄ° SUNAN BÄ°R BEYDEN ALINDI”
Ä°rem Berksoy, “4 ayda yaklaşık 700 kedi öldü” ifadesindeki bu rakamın nasıl tutulduÄŸuna ve hangi kaynaÄŸa dayandırıldığına iliÅŸkin ise ÅŸunları söyledi:
“Bu bilgiyi gazetecilere Büyükada’da yaÅŸayan bir bey vermiÅŸ. Bu bey, gönüllü olarak defin hizmeti sunan biri. Senelerdir bunun kayıtlarını, rakamlarını tutuyor. GeçtiÄŸimiz senelerde kendisine gelen ihbarlar ve bu geçtiÄŸimiz sene kendisine gelen ihbarlar arasındaki o büyük makası fark etmiÅŸ. Böyle bir rakam vermiÅŸ. Ancak gönüllüler olarak ölüm sayılarındaki, FIP vakalarındaki artışı bizler de gözlemliyoruz. Bunun üzerine belediyenin yaptığı açıklama hepimizi ÅŸaşırttı. Belediyenin görevi gönüllülerin hastalıkla mücadelesini veya gözlemlerini yalanlamak deÄŸildir. Belediye öncelikle ihmal ettiÄŸi kısırlaÅŸtırma ve tedavi hizmetlerini yerine getirebilmek için tıbbi ürün temin iznine sahip olmalıdır. Adalar Belediyesi Ä°stanbul’un 39 ilçesi arasında bu tıbbi ürün temin iznini kaybetmiÅŸ ve 2,5 senedir bunu kazanmayı becerememiÅŸ tek belediyesidir. Tıbbi ürün temin iznini kaybetmiÅŸ olmasının nedenlerinden biri kayıt tutulmamasıdır, ilaç takip sistemine, e-reçete sistemine kayıt olunmamasıdır. Ortamın gayri hijyenik koÅŸullarıdır, ilaçların etkilerini kaybedecek ÅŸekilde uygunsuz ÅŸekilde muhafazasıdır. Hem bu gayri hijyenik ortam kliniÄŸi bir hastalık üreme noktası haline getirmiÅŸtir hem de kısırlaÅŸtırmaların sürekli ÅŸekilde ihmal edilmesi nedeniyle artan nüfus, salgını da beraberinde getirmiÅŸtir. Hiçbir kayıt tutmayan ve aslında bu kayıtları tutmadığından ilaç takip sistemine de kaydolmadığı için Ä°l Tarım Müdürlüğünün yaptığı denetim sonucu idari para cezası alan belediyenin FIP vakalarına iliÅŸkin kayıt tutmuÅŸ olmasını zaten bekleyemeyiz.”
FIP’in kan tahlilleriyle teÅŸhis edilebildiÄŸini anlatan Berksoy, belediyenin bunu teÅŸhis edecek bir donanımı veya bilgisi olmadığını ileri sürdü.
Hayvanlar arasında salgını nitelendirmek için hangi ÅŸartların gerçekleÅŸmesi gerektiÄŸini ya da böyle bir salgını tespit etme yetkisinin kimde olduÄŸunu bilmediÄŸini ancak gözlemleri ve sadece kendi ilgilendiÄŸi tek bir sokaktaki ölüm sayılarını baz aldığında çok daha fazla FIP vakaları olduÄŸunu düşündüğünü dile getiren Berksoy, “Farklı nedenlerle de ölüm var fakat FIP vakalarında, benim sorumluluk alanımda 40’a yakın kedi var. Bunlar içerisinde bu hastalığı geliÅŸtiren 12 kedi oldu. Tedaviye baÅŸlamadıklarımızı maalesef kaybettik. Tedaviye baÅŸladıklarımız ÅŸu an saÄŸlıklı ÅŸekilde yaÅŸamlarına devam ediyorlar.” ifadelerini kullandı.
“BESLEDİĞİM KEDÄ°LER ARASINDA EN AZ 5’Ä°NÄ° FIP’TEN KAYBETTÄ°K”
Ada sakinlerinden Yavuz Aşlak, evinde 7 kedi bulunduğunu, sokakta ise yaklaşık 20 kediye baktığını söyledi.
“700 kedinin 4 ayda öldüğü” iddiasının gerçek olduÄŸuna inandığını çünkü geçen kış çok fazla kedinin öldüğünü belirten AÅŸlak, “Bu rakamın büyük oranda doÄŸru olduÄŸuna eminim. BaÅŸka kimse bilemez. Çünkü gönüllüler adayı paylaÅŸmış vaziyette. Haritada herkesin böyle kırmızı noktalarla iÅŸaretlenmiÅŸ sorumluluk alanları var. Oradaki kedileri beslemek, onlarla ilgilenmek için çok güzel organize olmuÅŸ vaziyetteler.” diye konuÅŸtu.
Böyle bir verinin belediyede olmayacağını kaydeden Aşlak, veterinerlik hizmetini de eleştirerek, mesai saatleri içerisinde hizmet yapılmadığını ileri sürdü.
Aşlak, bu hastalığı soğuğun ve iyi beslenememenin de tetiklediğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Bizim orada beslenen kediler arasında en az 5’tir, FIP’ten kaybettiÄŸimiz. Åžu anda da 2 kedi geliyordu, gelmiyorlar. Muhtemelen FIP’ten bir yerde öldüler, 3-4 gün içinde. (Bu kadar sayıda kedinin öldüğü) Fark ediliyor zaten, ilgili olanlar fark ediyor. Belediyenin imkanlarının sınırlı olduÄŸunu biz de biliyoruz. Ama mevcut imkanları rahatlıkla organize edip büyük oranda katkı saÄŸlayabilirler. Orada ilaç bulundurabilirler, öyle bir ruhsatları yok. DoÄŸru düzgün bir ameliyat ortamları yok. Bir inÅŸaat yapmaya kalktılar, yaptıkları yerin ruhsatı yok, alakasız bir yere yapmışlar. Emniyet geldi, mühürledi. Böyle sanki -mış- gibi yapan bir çalışma var belediyenin içinde. Böyle bir hastalık varsa belediyenin veterinerlik sisteminin çalışmamasının, bu kadar yaygınlaÅŸmasında, müdahale edilmemesinde, kayıplarda, teÅŸhiste kullanılan bazı ilaçlar var, büyük oranda çözülebiliyor, teÅŸhis koymak, tedavi etmek lazım. Bunlar yapılmıyorsa (belediye ve veterinerliÄŸin ihmali) tabii ki var.”
Aşlak, belediyenin adada kısırlaştırmayı yaygınlaştırmasını talep ederek, sokak hayvanlarının sağlığı konusunda da ilaç bulundurulan, ameliyat yapılabilen, muayene edilebilen bir yerin olması gerektiğini sözlerine ekledi.
Kaynak: Habertürk