ABD’deki bilim insanları tarafından yakın zamanda yapılan bir araÅŸtırma, kedi ve köpek sahiplerinin kiÅŸilik özellikleri olarak birbirlerinden çok farklı olduklarını ortaya çıkardı. AraÅŸtırmaya göre “köpek insanları” stresle baÅŸa çıkmada daha dayanıklıyken, “kediciler” daha depresif olabiliyor.
Uzun zamandır süregelen “kedi-köpek gibi kavga etmek” deyimi, kediler ve köpeklerin tamamen zıt karakterlere sahip olduÄŸunu düşündürse de aslında bu iki tür birbirleriyle gayet iyi anlaÅŸabiliyor. Ancak bu iki tür arasında olduÄŸu zannedilen fark belki de hayvanların kendilerinden çok sahiplerinde yatıyor.
James Cook Ãœniversitesi’nden psikologlar Jessica Oliva ve Leah Michelle Baines tarafından yapılan bir araÅŸtırma, kedi ve köpek sahiplerinin kiÅŸilik özelliklerinde belirgin farklılıklar olduÄŸunu ortaya koyuyor. 329 kiÅŸi üzerinde gerçekleÅŸtirilen ankette, araÅŸtırmacılar evcil hayvan sahipliÄŸinin kiÅŸilik özellikleri ve kiÅŸisel dayanıklılık üzerindeki etkisini inceledi.
KÖPEK SAHÄ°PLERÄ° STRESE KARÅžI DAHA DAYANIKLI, ‘KEDÄ°CÄ°LER’ Ä°SE TAM TERSÄ°
Oliva ve Baines, köpek sahiplerinin stresli durumlarla başa çıkma konusunda daha dirençli olduklarını ve bu durumun Covid-19 karantinaları gibi uzun süreli izolasyon dönemlerinde yalnız hissetmelerini engellediğini belirtiyor.
Buna karşılık, kedi sahiplerinin daha nevrotik (kaygı, olumsuzluk, karamsarlık, depresif ruh haline neden olan duygu durum bozukluğu) özellikler gösterdiği tespit edildi.
Jessica Oliva, konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Köpek sahiplerinin daha yüksek dayanıklılığı, karantina sırasında köpek sahibi olmayanlara göre daha az yalnız olmalarının nedeni olabilir.” diye konuÅŸtu.
Araştırmanın bulgularına göre, evcil hayvan sahipliği kişilik özelliklerinde büyük değişiklikler yapmasa da insanlar genellikle zaten sahip oldukları kişilik özelliklerine uygun evcil hayvanları seçiyor. Örneğin, doğal olarak dayanıklı bireyler köpekleri daha çok tercih ederken, kediler ise stresli ve gergin bireyler için uygun bir seçenek olabiliyor.
Oliva, “Basitçe söylemek gerekirse, dirençli olmaya yatkın olan insanlar köpekleri daha çok sevebilir. Köpekler insanların dirençli olmasına neden olmaz.” dedi.
Bununla birlikte, bir kiÅŸinin evcil hayvan seçiminde kiÅŸiliÄŸini yansıtması gerekmeyen pek çok faktör de var. Oliva’nın çalışması ayrıca yaÅŸam tarzı alışkanlıkları, yaÅŸam koÅŸulları ve belirli bir evcil hayvan türüne olan yakınlığın da insanların kararlarını yönlendirdiÄŸini gösterdi. Hatta evcil hayvan tercihlerimizin genlerimize bile iÅŸlemiÅŸ olabileceÄŸi ifade edildi:
Psikolog, “Ä°lginç bir ÅŸekilde, genlerin belirli bir türe sahip olmayı yönlendirdiÄŸi fikrini destekleyen kanıtlar var. Sahiplenme üzerindeki etkiler genetik olarak türetilmiÅŸ kiÅŸilik özellikleriyle baÄŸlantılı olabilir, bu nedenle hem kiÅŸilik özelliÄŸi hem de belirli bir hayvana sahip olma eÄŸilimi kalıtsaldır.” diyerek durumu özetledi.
EVCİL HAYVAN SAHİPLENMEYİ DÜŞÜNENLERE ÖNEMLİ UYARI
Oliva, Herhangi bir zamanda bir evcil hayvan edinme kararı her zaman iyi düşünülmeli, hayvana yaÅŸamı boyunca bakma taahhüdü verilmeli ve hayvanın refahı kararın ön saflarında yer almalıdır.” diyor.
kaynak:https://www.tgrthaber.com/