2002 de Hollanda’da  hayvanlar için bir siyasi parti kurulduÄŸunda dalgasını geçen çoktu.Â
Odak noktasına insanı oturtmayan bir siyasi parti, görülmüş ÅŸey deÄŸildi.Â
Hayvan Partisinin çıkış  noktası ise ÅŸuydu: “Hayvanlara davranış biçimimiz ekolojiyi ve dünyadaki yaÅŸamı tehdit ediyor. En güçlünün deÄŸil, en zayıfın haklarını savunacağız”.Â
Hollanda’da 700 bin vejetaryen vardı ve bunların hepsi Hayvan Partisi’ne oy verse bu, parlamentoda 14 koltuk demekti.Â
Birkaç yılda partinin popülaritesi arttı. Yazarlar, sanatçılar, biliminsanlan ve kanaat önderleri partinin destekçisi oldu; hayırseverlerin bağışlan sayesinde büyük bir kampanya baÅŸladı.Â
2006’daki seçimlerde Hayvan Partisi, parlamentoda iki koltuk kapmayı baÅŸardı.Â
Tarihte ilkti, sadece hayvanları savunan bir parti parlamentoya girmiÅŸti.Â
Bu, siyasetin kararlarında hayvanları görmezden geldiÄŸine dair seçmenden bariz bir iÅŸaretti.Â
“Ä°nsanların sorunları bitti, hayvanların sorunlarıyla mr uÄŸraÅŸacağız?” türünde tipik saldmlar eksik kalmadı.Â
Ama öyle ya da böyle, medya ve milletvekilleri parlamentodaki iki aktiviste alışmak zorunda kaldı.Â
Hayvan Partisi’nin iki temsilcisi hiç durmadan soru sordu. Öyle ki, verdikleri 196 soru önergesini yanıtlamak için Bakanlık fazladan iki devlet memuru iÅŸe almak zorunda kaldı.Â
Bio-endüstri, zevk için avlanma, laboratuvar hayvanlan ve evcil hayvanlara dair yasa teklifleri sundular.Â
Parlamentoda 20 saat boyunca japon balığından domuza, atlardan laboratuvar maymunlarına hayvanlann refahının tartışıldığı oldu.Â
DiÄŸer partiler Hayvan Partisi’nin yasa tekliflerini kabul Melis ALPHAN melisalphan@lhurrivet.com.tr etmese de aynılarını kendileri parlamentoya sundu.Â
Yani Hayvan Partisi diÄŸerleri üzerinde baskı kurarak, onlan etkileyerek hayvanların durumunun iyileÅŸmesine aracı oldu.Â
Neticede Hollanda’da hayvanlann refahı artık ciddiye alınan bir konu.Â
ÖrneÄŸin, Hayvan Partisi’nin gündeme getirdiÄŸi, hayvanların sakinleÅŸtirici ilaç kullanılmadan kesilmesi konusu ülke çapında tartışıldı.Â
Müslümanlar ve Ortodoks Yahudiler sakinleÅŸtirici ilaç kullanılmadan kesilen hayvanların etini yediÄŸi için bu, parlamentoda hassas bir konuydu.Â
Hollanda’daki mezbahalarda gizli çekilmiÅŸ görüntülerde, dini usullerle başı kesilen hayvan hâlâ hareket etmeyi sürdürüyordu. Yani kesim doÄŸru yapılmıyordu.Â
Parfamentoda ciddi bir çoÄŸunluk hayvanlarır^ sakinleÅŸtirici ilaç kullanılmadan kesilmemesine dair yasa teklifine “Evet” dedi.Â
Ama Senato henüz buna hazır deÄŸildi. Din ağır bastı.Â
Olsun, bu bir adımdı.Â
Tarihçiler Hayvan Partisi’nin izlediÄŸi yolu, 19 uncu yüzyılda köleliÄŸe karşı özgürleÅŸtirme hareketine benzetiyor.Â
O zamanlar köleliÄŸin kaldırılmasını isteyenlere de gülünüyordu.Â
“Kölelik kalkamaz, ekonomi çöker” deniyordu.Â
Aynısı çocuk işçiler için de geçerli.Â
Ama n’oldu?Â
Birileri ateÅŸi fitilledi ve sonunda kölelik halktı.Â
Bugün de Hollanda’da birileri ateÅŸi fitilliyor.Â
Onların ardından 10 ülkede daha Hayvan Partisi kuruldu.Â
Hatta biri Türkiye’de.Â
Oy verecek parti bulamayanlara duyurulur.