Hayvanlarda antibiyotik direncini önlemek, veteriner reçetesiyle mümkün

Facebook
Twitter
LinkedIn
Pinterest
Pocket
WhatsApp

Ankara Ãœniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ender Yarsan, “Antibiyotik direncinin önüne geçmek için sürveyans programlarının yapılması, veteriner hekim reçetesiyle alınması uygulamalarının idari düzeyde yapılması gerekiyor.” dedi.

Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı, Farmakoloji ve Toksikoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi, Veteriner Farmakoloji ve Toksikoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Ender Yarsan, hayvanlarda antibiyotik direncinin önüne geçmek için ilacın veteriner reçetesiyle alınması gerektiğini belirtti.

Prof. Dr. Yarsan, antibiyotik direncine ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, antibiyotiklerin doğduran hedef niteliğindeki bakteriler üzerinde etki gösteren, onlarla mücadelede kullanılan ilaç grubu olduğunu söyledi.

Veteriner hekimlikte hayvan saÄŸlığında kullanılan 1600 ruhsatlı ilacın yaklaşık 800’ünün antibiyotik olduÄŸunu belirten Yarsan, “Hem etkiyi oluÅŸturma hem de meydana gelecek sorunları ortaya koyma noktasında antibiyotikler bu yönüyle önemlidir. Antibiyotikler, son derece akılcı ve doÄŸru kullanılmalı. Antibiyotikleri aşılama programları ve koruyucu hekimlik uygulamalarıyla bir bütün halinde (holistik-bütüncül yaklaşım) düşünmek gerekir.” diye konuÅŸtu.

Antibiyotiklerden kaynaklanabilecek riskler olduğuna işaret eden Yarsan, bunlar içerisinde en dikkat edilmesi gerekenin antibiyotik direnci riski olduğunu aktardı.

Antibiyotik gereken şartlarda kullanılmazsa bakterilerde antibiyotiğe karşı direnç geliştiğini anlatan Yarsan, şöyle devam etti:

“Direnç oluÅŸtuÄŸunda artık antibiyotikten beklediÄŸimiz etkinlik ortaya çıkmaz. Dolayısıyla bu ileriye dönük düşündüğümüzde pandemi olarak, sorun olarak ortaya çıkar. Antibiyotikle ilgili yapılması gereken sürveyans programı. Yani ulusal düzeyde antibiyotik direncindeki durumumuz nedir bunun belirlenmesi gerekir. AntibiyotiÄŸin hayvanlarda kullanım boyutu gerçekten yüksek. Özellikle insan saÄŸlığıyla karşılaÅŸtırıldığında, hayvan saÄŸlığında iki kata varan oranda daha fazla kullanılır.”

“Tedbir alınmazsa 2050’de her 3 saniyede 1 insanın öleceÄŸi ifade edilir”
Prof. Dr. Yarsan, her yıl dünyada 700 bin insanın antibiyotik dirençli bakterilerden kaynaklanacak enfeksiyonlardan hayatını kaybettiğini söyledi.

Bu durumda her 45 saniyede 1 insanın öldüğüne dikkati çeken Yarsan, “Ä°ngiltere’de yapılan çalışmada ileriye dönük perspektifle 2050 yılında eÄŸer tedbir alınmazsa yıllık 10 milyon insanın öleceÄŸi ifade edilir. Kovid, 2019’da baÅŸladı, bugüne kadarki toplam vefat sayısı yaklaşık 6 milyon. Dolayısıyla özellikle uluslararası örgütler ‘Acaba neler yapılabilir?’ arayışı içerisindeler. Böyle baktığımızda ileriye dönük büyük bir pandemi niteliÄŸinde ortaya çıkacak. Bugün her 45 saniyede 1 insanın öldüğü ama tedbir alınmazsa 2050’de her 3 saniyede 1 insanın öleceÄŸi ifade edilir.” diye konuÅŸtu.

Dünya SaÄŸlık Örgütü’nün antibiyotik direncini küresel anlamda tehdit oluÅŸturan 10 hastalık içerisinde ifade ettiÄŸini aktaran Yarsan, Türkiye’de bu durumun daha ileri gitmesini engellemek için idari düzenlemeler ve alternatif uygulamaların yapılması gerektiÄŸini vurguladı.

Yarsan, “Antibiyotik direncinin önüne geçmek için sürveyans (ulusal düzeyde antibiyotik direncindeki durum) programlarının mutlaka yapılması, her antibiyotiÄŸin geliÅŸigüzel kullanılmaması ve son derece önemli ve stratejik bir ürün olan antibiyotiÄŸin veteriner hekim reçetesiyle alınması uygulamalarının idari düzeyde yapılması gerekiyor.” uyarısında bulundu.

Yapılabilecekleri, “akılcı antibiyotik kullanımı” ÅŸeklinde özetlemek gerektiÄŸine iÅŸaret eden Yarsan, ÅŸunları aktardı:

“Hastalığın doÄŸru teÅŸhis edilmesi, hangi antibiyotiÄŸin kullanılması gerektiÄŸinin ortaya konulması, uygun doz, uygun aralıklar ve uygun sürede antibiyotiÄŸin kullanılması, bunların hepsinin de hekim kontrolünde yapılmasına biz ‘akılcı antibiyotik kullanımı’ adını veririz. Dolayısıyla bu, ileriye dönük pandeminin ortaya çıkmasının önlenmesinde en önemli adımı oluÅŸturur. EÄŸer biz gerçekten antibiyotik direnciyle mücadele saÄŸlayacaksak bunu kararlılıkla yapmamız gerekir.”

“Antibiyotik direnciyle ilgili mücadelede hep ‘tek saÄŸlık’ vurgusu ortaya konur”
Prof. Dr. Yarsan, bir hayvanda antibiyotik direnci sonucu ortaya çıkan dirençli materyalin insanlara farklı ÅŸekillerde aktarıldığını belirterek, “Yayılım, gıdalar yoluyla olur, herhangi bir yüzeyde dirençli bir bakteri varsa insanların o yüzeylere temas etmesiyle olur veya bir hayvansal atıkla temas edilmesi neticesinde insan bu dirençli bakteriyi alabilir. Seyahat etmek artık son derece kolay. Seyahat etme kolaylığı dirençli bakterilerin taşınmasını kolaylaÅŸtırır. Hayvansal ürünler hayvanlarda olan dirençli bakterilerin insanlara geçiÅŸini saÄŸlar.” bilgilerini verdi.

Antibiyotik direncinin, tek başına insan veya hayvan saÄŸlığı ÅŸeklinde deÄŸil de bir bütün olarak düşünülmesi gerektiÄŸini ifade eden Yarsan, buna da “tek saÄŸlık” yaklaşımı denildiÄŸini söyledi.

Tek saÄŸlığın, genel saÄŸlığın korunması noktasında beÅŸeri ve veteriner hekimlerle saÄŸlığın bütün paydaÅŸlarının bir arada çalışmasını ifade eden bir yaklaşım olduÄŸunu vurgulayan Yarsan, “Antibiyotik direnciyle ilgili mücadele ifade edilirken, hep ‘tek saÄŸlık’ vurgusu ortaya konur. Öteki türlü bir mücadele, tek başına bir mücadele ÅŸeklinde devam ettirilir ve sonuç almak da çok mümkün olmaz.” dedi.

Kaynak: Dik Gazete

Facebook
Twitter
LinkedIn
Pinterest
Pocket
WhatsApp

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

17 − 10 =

Yeniler

Köşe Yazıları