Ä°klim deÄŸiÅŸikliÄŸi “patili dostları” da vurdu, parazit görülme dönemi uzadı

Facebook
Twitter
LinkedIn
Pinterest
Pocket
WhatsApp

Evde ve sokakta yaÅŸayan hayvanlarda, eskiden genellikle belli mevsimlerde daha yoÄŸun rastlanan parazit hastalıkları, iklim deÄŸiÅŸiklikleri ve ekolojik dengenin bozulmasıyla artık yıl boyu görülebiliyor. UludaÄŸ Ãœniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Bayram Åženlik, evde bakılan kedilerin bile yüzde 47’sinin paraziter hastalıklara maruz kaldığını belirterek, evden hiç dışarı çıkmasa dahi hayvanların mutlaka düzenli olarak veteriner hekim kontrollerine götürülmesi gerektiÄŸini söyledi. Prof. Dr. Åženlik, “Köpek ve kedilerdeki parazitler hiç farkında olmadan çeÅŸitli yollarla insanlara bulaÅŸabiliyor. Bu nedenle bu hayvanların iç ve dış parazitlere karşı tedavilerinin aksatılmadan yapılması büyük önem taşıyor. Yeni nesil antiparaziter ilaçlar sayesinde de artık çok daha etkili ve uzun süre koruma saÄŸlanabiliyor” dedi.

Ä°klim deÄŸiÅŸikliÄŸi ve ÅŸehirleÅŸmenin artmasıyla birlikte ekolojik dengenin bozulması, insanların en yakın dostu olan hayvanların da saÄŸlığını olumsuz etkiliyor. Önceleri sadece belirli dönemlerde daha yoÄŸun olarak görülen iç ve dış parazitler, neredeyse tüm yıl hayvan dostları etkilemeye baÅŸladı. UludaÄŸ Ãœniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı Öğretim Ãœyesi ve Türkiye Parazitoloji DerneÄŸi Ãœyesi Prof. Dr. Bayram Åženlik, köpek ve kedilerde görülen ve insanlara da pek çok yoldan kolayca bulaÅŸabilen paraziter hastalıklar hakkında önemli bilgiler verdi. Prof. Dr. Åženlik, “Son yıllarda iklim oldukça deÄŸiÅŸti. Ãœlkemiz de bu durumdan etkilendi. Dolayısıyla daha önce bizim pek görmediÄŸimiz paraziter hastalıklar, kedi ve köpeklerde görülmeye baÅŸlandı, insanlara bulaÅŸma riski de giderek artıyor. ÖrneÄŸin halk arasında akciÄŸer kıl kurdu olarak bilinen bir parazite önceden Türkiye’deki kedi ve köpeklerde tekli olgular ÅŸeklinde nadiren rastlanırken, son zamanlarda (kedilerin) yaklaşık yüzde 4’ünde bu parazite rastlanıldığına dair çalışmalar var. Kedi ve köpeklerin farklı organlarında yaÅŸayabilen birçok iç parazit mevcut. Türkiye’nin hemen her yerinde rastlanabilen bu iç parazitlerin sokak kedilerindeki yaygınlığı yüzde 92, evde beslenen kedilerdeki yaygınlığı ise yüzde 47 civarı. Köpeklerde de durum pek farklı deÄŸil. Hatta gezindiÄŸimiz herhangi bir alanda bile bu parazitlerin geliÅŸme dönemleri bulunabiliyor. Buralara gelen her hayvan, bu enfeksiyonu alabiliyor” dedi.

“HAYVANDAN Ä°NSANA PEK ÇOK BULAÅžMA YOLU VAR”

Bazı paraziter hastalıkların patili dostlardan insanlara da bulaÅŸabileceÄŸini belirten Prof. Dr. Åženlik, ÅŸu bilgileri verdi. “ÖrneÄŸin köpeklerin bağırsaklarında yuvarlak kurt olarak da bilinen ‘Toxocara canis’ diye bir parazit var. Bu parazitin yumurtaları köpek dışkısı çevreye bulaÅŸabilir, ayrıca köpeÄŸin tüylerine de yapışabilir. Dolayısıyla köpek dışkısının temas ettiÄŸi alanlardan, (sebzeler, çocuk parkları, kum havuzları ve hatta köpek tüylerinden) bu yumurtalar insanlara bulaÅŸabilir. Bu yumurtanın içindeki larvalar göz, beyin, karaciÄŸer gibi çeÅŸitli organlara giderek ciddi hastalık tablolarına neden olabilir. Mesela yapılan bir araÅŸtırmada bir okulun bahçesinden alınan kum örnekleri parazitolojik açıdan incelenmiÅŸ ve bu parazitin yumurtaları tespit edilmiÅŸ. Yani toprakta, kum havuzunda oynayan çocuÄŸun, tüylerine bulaÅŸan yumurtalar varsa o hayvanı seven çocuÄŸun ellerini düzgün yıkamaması, risk oluÅŸturabiliyor. Bir baÅŸka çarpıcı örnek de kedi ve köpeklerin ince bağırsaklarında yaÅŸayan ‘’Dipylidium caninum’’ isimli ÅŸerit. Pireler bu parazitin geliÅŸmesinde önemli bir ara canlı. EÄŸer kedi ve köpekle oynayan çocuklar ellerini düzgün bir ÅŸekilde yıkamazlarsa, bu pireler tırnakları arasına yerleÅŸip oradan da aÄŸza bulaÅŸabilir ve çocuÄŸun bağırsaklarında bu ÅŸeritler geliÅŸebilir. Kedi ve köpeklerdeki parazitlerin insanlara bulaÅŸma yolları çok fazla, iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi bir taraftan hayvanlarımızdaki parazitlerin yayılışını etkilerken, diÄŸer taraftan da insan saÄŸlığını olumsuz olarak etkiliyor.”

“HİÇ DIÅžARI ÇIKMAYAN HAYVAN DA DÃœZENLÄ° TEDAVÄ° ALMALI”

Evcil hayvanların hiç dışarı çıkmasa dahi, dışarıdan eve gelenlerin patojen taşıyabildiÄŸini de vurgulayan Prof. Dr. Åženlik, ÅŸu uyarılarda bulundu: “Benim kedim ya da köpeÄŸim hiç dışarıya çıkmıyor, tedavi ettirmeme gerek var mı? En çok bu soruluyor. Unutmayalım ki dışarıya giden her birey ya da her hayvan, etkeni dışarıdan içeriye getirebilir. Ä°kincisi mesela bizim ‘Toxocara canis’ dediÄŸimiz parazitin yumurtaları, sinekler ve hamam böceklerinde de bulunabilir. Herkesin evinde zaman zaman sinek ve hamam böceÄŸi olur. Bazen de parazitleri giysilerimiz üzerinde de eve getirilebiliriz. Yani hayvan hiç dışarıya çıkmasa bile, belirli aralıklarla dışkı muayenesi yapılıp bunlarda herhangi bir etken var mı belirlenmesi, varsa buna göre tedavi yapılması lazım. Hayvanın dışarıya çıkıp çıkmamasına göre de yıl içinde belirli periyotlarla tedavi edilmesi kesinlikle gerekli. Hayvan ev dışına çıkıyorsa bunların yılda minimum 4 kez veteriner hekim kontrolü ve gerekirse tedavi edilmesi lazım. Ben hiç dışarı çıkarmıyorum deseniz dahi hayvanınızın yılda en az iki defa paraziter tedavi alması lazım.”

“İÇ PARAZÄ°T UYGULAMASI AÅžI DEĞİL Ä°LAÇ TEDAVÄ°SÄ°DÄ°R”

Prof. Dr. Bayram Åženlik, paraziter hastalıklar açısından hayvanlarda “aşı ve tedavi” kavramlarının çok yanlış kullanıldığına dikkat çekerek bunun, hayvanseverlerde tedbiri elden bırakmaya neden olabildiÄŸini ve bunun da çeÅŸitli tehlikelere yol açabildiÄŸini söyledi. Prof. Dr. Åženlik, ÅŸunları söyledi: “Hayvanlar veteriner hekime götürüldüğünde antiparaziter ilaç uygulamaları ‘aşı’ olarak zikredilebiliyor. Bu çok yanlış, bu kesinlikle aşı deÄŸil. Böyle bir yanlış algı oluÅŸtuÄŸu zaman hayvan sahibi ilaç yapıldıktan sonra hayvanını eve getirip sevip, okÅŸayıp, koklayabiliyor. Böyle olunca da bulaÅŸma riski katlanıyor. Oysa iç parazitlerin tedavisi amacıyla bizim verdiÄŸimiz ilaç nedeniyle, 2-3 gün boyunca hayvanların dışkısıyla parazitler ve bunların yumurtaları yoÄŸun bir ÅŸekilde atılmaya devam edecektir. Dolayısıyla bu sürede hayvan sahibi için bulaÅŸma riski artmış olacaktır. Aslında iç parazit tedavisi alan hayvanların dışkılarının 2-3 gün toplanıp uygun ÅŸekilde ortadan kaldırması gerekir. ÖrneÄŸin imkan varsa, dışkılar bir bidonun içerisinde yakılabilir. EÄŸer bu imkan yoksa da dışkılar toplandıktan sonra iki üç kat çöp torbasına konulmalı ve çöp kutusuna öyle atılmalıdır. Günümüzde geliÅŸtirilen yeni nesil ilaçlarla artık daha etkili bir koruma ve mücadele mümkün. Bu ilaçlar sayesinde tedavi sıklıkları azalmış olup daha az sayıda ilaç uygulamasıyla da bu hastalıkların da önüne geçilebiliyor. Hayvanlarda uzun bir süre yeni enfeksiyon ÅŸekillenmediÄŸi için de insanlara bulaÅŸma riski önemli düzeyde azaltılmış oluyor.”

Kaynak: DHA 

Facebook
Twitter
LinkedIn
Pinterest
Pocket
WhatsApp

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

4 × 4 =

Yeniler

Köşe Yazıları