Mesleki İyileştirmeler Dayatmalarla Olmaz

Facebook
Twitter
LinkedIn
Pinterest
Pocket
WhatsApp

Küçük Hayvan Veteriner Hekimleri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Sn. Müjgan Çevik Aksay’la e-reçete hakkında özel bir röportaj gerçekleştirdik. Aksay, e-reçetenin henüz doğru bir alt yapıya sahip olmadığını, pek çok hekimin ve özellikle sokak hayvanlarının bundan olumsuz etkileneceğini belirtti.

 

– E-reçete tam olarak nedir ve e-reçeteye geçilmesinin sebepleri nelerdir?

E-reçete veteriner hekim reçetelerinin elektronik ortamda düzenlenmesi anlamına gelmektedir.

Bu sistemin amacının, hayvan sağlığı alanında kullanılan veteriner ve beşeri tıbbi ürünlerin izlenebilirliğini sağlamak ve böylece gıda güvenliğini temin etmek olduğu yani yediğimiz hayvansal gıdalarda ilaç kalıntısını önlemek olduğu biz veteriner hekimlere bildirilmiştir.

 

– E-reçetenin küçük veya evcil olanlarına bakan veteriner hekimleri nasıl etkileyeceğini düşünüyorsunuz?

Kedi, köpek ve kuşlarda ilaç kalıntısı takip eden sistemin biz küçük hayvan hekimleri için bir anlamı yok. Kaldı ki zaten bütün ilaçlar üretimden, tüketime takip edilmektedir. Üretim yerinden depoya, depolardan bizlere ve bizlerin protokol defterleri ve reçeteleri hatta reçete kayıt defterleri ile bu takip yapılabilmektedir.

Bu sistemle bir veteriner hekimin elinden kâğıt reçete yazma yetkisi alınmaktadır. Hekimin bilgisayar ya da internete ulaşamadığı durumlarda ilaç temin etmesi ve tedavi yapması engellenmektedir. Alt yapısı tamamlanmadığı için bir reçeteyi kesmek bazen sistemsel sorunlar nedeniyle saatlerinizi alabilmektedir. Çoğu veteriner hekim muayenehanesinin sadece bu işlem için bir eleman çalıştırması gerekmektedir ki hastasına bakacak zamanı kalsın. Bazen hastalığın ilerleyişine göre ilaç ekler ya da çıkarırsınız, doz değiştirirsiniz. Yeni sistemde her değişiklik için yeni bir reçete kesmek zorundasınız. Sistemde kayıtlı olmayan bir ilaç ya da prospektüste yazmayan türe uygulama yapmanıza sistem izin vermemektedir. Bir de tavsiye reçetesi kısmı var ki bu daha da vahimdir. Bir hekim hastayı görmeden, muayene etmeden ilaç yazabilmektedir ve bu reçeteyi sisteme dahil olan ama muayenehanesi olmayan her hekim kesebilmektedir. Kısacası küçük hayvan hekimleri için bir iş yükü ve gelirinin kamu hekimleri ile paylaşılması demektir.

 

– Bu geçişin yaratacağı genel anlamda olumlu/olumsuz etkiler neler olacak?

Çağa ve teknolojiye ayak uydurulmaya çalışılması, ilaç takibinin ortak sistem üzerinden yapılacak olması, bütün hayvanların kayıt altına alınması tabii ki güzel ancak alt yapısında çok fazla eksiği olan bir sistem.

Sisteme ulaşma imkânınız olmadığında ilaç temininiz ve tedavi aksayacaktır. Her hastanın ve hasta sahibinin sisteme tanımlanması bazı zamanlarda gerçekten uzun sürmektedir, ciddi zaman kaybı söz konusudur. İnsanların kimlik numaralarının, isimlerinin ve adreslerinin şifreye sahip herkes tarafından görülebilir olması hasta sahibi gizliliğini ihlal etmektedir.

 

– Evcil hayvan sahiplerini nasıl etkileyeceğini düşünüyorsunuz?

Burada sıkıntı özellikle sahipsiz hayvanlarımızla ilgili karşımıza çıkmaktadır. Çünkü sistem her hayvanı bir insanın TC kimliği üzerine tanımlamayı zorunlu kılmaktadır. Sokakta 20-30 hayvana bakmaya çalışan insanların üzerine bu hayvanları kaydetmek, o hayvanlarla ilgili sorumluluğu tamamen hayvan severe yüklediği gibi ileride çok sayıda hayvan bakan insanlarla ilgili nasıl gelişmeler olacağı bilinmemektedir. Ayrıca sistem önce reçeteni kes, hayvan sahibi ilaçları sana getirsin ve sonra müdahale et demektedir. Bu zamanla veteriner hekimlerin ilaç bulundurmalarına yönelik sıkıntılar yaşanabileceğini düşündürmektedir. Sokak ya da sahipli her hayvan için reçete kesmek gerekmektedir. Protokolünüzde o reçete için muayene kaydı oluşturmak zorundasınız. Bu da sokak hayvanları için vicdanen kendimizden feragat ettiğimiz muayene ve uygulama ücretlerinden edemeyeceğimiz anlamına gelmektedir.

Sahipli ya da sahipsiz hayvanlara yazılacak ilacın kişilerin TC kimlikleri üzerinden tanımlanması her ne kadar reçete numaraları farklı olsa da zamanla hayvan sahibinin kullanacağı bir ilacın hayvana verilemeyeceği anlamına gelmektedir. Hatta beşerî ilaçlarda sisteme dahil olmayan eczanelerden ilaçlar temin edilemez hale gelecektir.

 

– Veteriner hekimlerin bu konudaki fikirleri nelerdir?

Özellikle klinisyen hekimler olarak kâğıt reçete hakkının elimizden alınması, ilacı ve dozu sisteme göre belirlemek zorunluluğu ki bu hekimliğe müdahaledir, sistemle ilgili yaşanan sıkıntılar, alt yapısındaki eksiklikler, beşerî ilaçlarla ilgili durumun netleşmemiş olması, sonraki adımlarla ilgili net bilgilerin olmaması gibi sebeplerle sisteme olumsuz bakmaktayız.

 

– Sizin fikirleriniz nelerdir, bahseder misiniz?

Ben teknolojiyi seven bir hekimim. Ayrıca meslektaşlarımın da sevdiğini biliyorum çünkü tıbbi alandaki ilerlemeleri sürekli takip ediyoruz ve tedavimizde bize yarayacak her tür sisteme ve cihaza ulaşmaya çalışıyoruz. Ancak bu sistemin açıklarıyla beraber kullanılmak zorunda bırakılması, hekimliğimize müdahale ediliyor olması beni de rahatsız etmektedir. Hasta kayıtlarımın şifresi olan herkes tarafından görülebiliyor olması etik değil. Saha koşullarında çalışan bir meslek grubuna bunu kullan, bu dozda kullan, işini bırak gel bilgisayar başına sistemle boğuş denmesi de hoş değil. Bazı meslektaşlarımız bu sistemin kaçak ilaç ve aslında klinisyen olmayan veteriner hekimlerin ya da hekim rolü oynayanların önünü keseceğini iddia ediyorlar. Açıkçası ben buna katılmıyorum. Beşeri hekimlikte de kullanılan sistemle ilgili yaşanan sıkıntılar ortada. İlaçların nereye ve kime gittiği tespit edilememektedir.

– Bu konuda derneğiniz nasıl bir yol izliyor?

Sürekli talimat değişiklikleri var ve konuyu takip ediyoruz. Uygulanması zor olan maddelerle ilgili Küçük Hayvan Veteriner Hekimleri Derneği olarak Danıştay’a dosya hazırlıyoruz. Bu arada da yetkili kişilerle görüşmeler sağlıyoruz.

 

– Son olarak sizin söylemek istediğiniz neler var?

Hekimlik özel bir meslektir. Yorum getirmeyi gerektiren bir meslektir. Sevimli dostlarımızın sağlıkları, gıda güvenliği ve dolayısıyla insan sağlığı veteriner hekimlere emanet edilmiştir. Mesleki iyileştirme ya da geliştirme çabaları dayatmalarla olmaz, olmamalıdır. Hekimleri huzursuz ederek, iş yükünü arttırarak gelişme sağlanamaz. Aslında tabi olduğumuz veteriner hekimlik yasamızda her şey net olarak belirlenmiştir. Mevcut yasa ve yönetmeliklerimize göre yapılacak çalışmalar eminim ne biz hekimleri ne de hayvan severleri ve hatta sağlıklı yaşam ve tedavi hakkına sahip hayvanlarımızı sıkıntıya sokmayacaktır.

Facebook
Twitter
LinkedIn
Pinterest
Pocket
WhatsApp

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

seventeen + two =

Yeniler

Köşe Yazıları