SOKAK KEDİSİ, EVDE MUTLU OLUR MU ?

Facebook
Twitter
LinkedIn
Pinterest
Pocket
WhatsApp

Sokak Kedisi, Evde mutlu olur mu?
Doğduğu andan itibaren sokakta büyüyüp, özgürce yaşayan bir kediyi eve alarak ona iyilik mi yapıyoruz, yoksa kötülük mü? Uzmanlara göre bu, kedinin mizacına göre değişiyor EVİMİZİ ve yaşamımızı paylaştığımız sarman kedimiz Ulvi’yi sokaktan yetişkin bir kediyken aldık.
Tabii sahiplenirken, ona büyük iyilik yaptığımızı düşünüyorduk.
Ulvi iki yılı aşkın süredir bizimle ve genel olarak mutlu gibi görünüyor. Ancak bütün gün pencerenin önünde kuşları ve kedileri izleyip kendi kendine mırmır konuşuyor. Ben de “Acaba sokak yaşamını özlüyor mu?” diye düşünüyorum. Kapıyı aralık bulduğunda kaçma girişimleri oluyor. Bir arkadaşımın bu konuda söyledikleri de iyice kafamı karıştırdı: “Kedileri sokaktan alıp dört duvar arasına kapatmak onlara büyük haksızlık.” EVDE ÖNLEMLER ALIN Türkiye’de hayvan psikolojisini en iyi bilenlerden biri olan veteriner hekim Prof. Dr.
Tamer Dodurka, belli bir yaşı geçmiş sokak kedisinin eve alınmasının iyi mi kötü mü olduğu hakkında, mizaç farklılıkları nedeniyle genelleme yapılamasa da sokağa yani özgürce dolaşmaya, çiftleşmeye, avlanmaya alışmış bir hayvanın dört duvar arasına hapsedilmesinin onun açısından hoş olmayacağını söylüyor: “Şüphesiz sokaklarda onları bekleyen tehlikeler, kötü niyetli insanlar, otomobiller, hastalıklar gibi olumsuzluklar olmasa daha mutlu olurlar. Evlerine serbest girip çıkma şansına sahip kediler bile beslenme ve uyuma ihtiyaçlarını tatmin ettikten sonra günün bir kısmını sokakta geçirmeyi tercih eder. Çünkü sokakta bir araya geldikleri, oynadıkları, ilişki kurdukları, birlikte avlandıkları hatta kavga ettikleri başka kediler mutlaka vardır. Bu nedenle çoğu sokak kedisi, sokakta daha mutludur.” Dodurka, sokakta özgürce yaşamaya alışmış bir kedinin eve alındığında sosyal ihtiyaçlarını gidermenin yolunu aradığına dikkat çekiyor: “Kedinin en önemli içgüdülerinden olan avlanma içgüdüsü tatmin edilmediği zaman yaşanan mutsuzluklar, kaygı bozukluklarına kadar gidebilecek sıkıntılar doğurabilir. Ancak evde alman bazı önlemlerle bu sıkıntılar azaltılabilir. Örneğin duvarda ip boyunca kanatlı tüylerinin dizilmesi, çok çekici mamaların evde değişik yerlere konması kedinin av duygularını tatmine yardımcı olduğu gibi kediyi zihinsel olarak da uyarır.
Evin değişik yerlerinde ve yeri değiştirerek besleme de oyalayıcı olabilir.” Dodurka, “Evde başka hayvanların da olması onun can sıkıntısının önüne geçebilir mi?” sorusunu ise şöyle yanıtlıyor: “Kedilerin hangi kediyi dost ya da rakip olarak seçeceği, önceden bilinemeyen bir durum. Bazı kedilerin bırakın varlığı, kokusu bile kaygı nedenidir. Bir kedinin diğeriyle mutlu olabilmesi, kedinin mizacı kadar sosyalleşmesine de bağlı olarak değişir.” Veteriner hekim Nilay Tezsay da kedileri bireysel değerlendirmek gerektiğine dikkat çekiyor: “Sosyal, sevecen kediler insanların yanında olmaktan çok keyif alabilir. Bazı kediler ise asla ev içinde yaşayamayacak kadar baskın karaktere sahip.
Evde sürekli bir hareket varsa eve adapte olabilir, onunla sürekli ilgilenen bir aile varsa, oyuncağı bolsa, birkaç kedi veya köpek varsa daha az sıkılır. Kedi sokak hayatının tadını aldığı için, her fırsatta sokağına dönme denemesi yapabilir. Sokakta arkadaşları vardır. Bazı saatlerde ortak aktiviteler yapabilirler. Diğer yandan sokakta tehlike çoktur, bu nedenle sokakta yaşayan kedilerin ömürleri kısadır. Sokağı bilen bazı kediler, kaçmak için fırsat kollarken, ev ortamında daha mutluysa cam ve kapı açık olsa bile dışarı çıkmayabilir. Onu evimize alıyorsak, sokaktaki gibi yeni bir sosyal yaşam sunabiliyorsak, kedimiz de mutlu olmaya devam eder.” Sokaktan çok sayıda hayvan sahiplenen Aydan Üskanat ise şu önerilerde bulunuyor: “Olgun bir kedi mi, yaşadığı yer güvenli mi, arkadaşları var mı, yoksa dışlanmış mı? Cevaplar olumlu bile olsa, size o kedi vücut hareketleri ve gözleriyle ‘Beni buradan götür,’ diyorsa, iki kere düşünmeyin. Kediler konforu sever. Evde tek kedi sıkılır. Bazı Avrupa ülkelerinde tek kedi yasak; ya iki ya da hiç. Ancak doğru ikiliyi bir araya getirmek gerekir, iki kardeş olabilir. Kediler her koşulda, her mekana uyum sağlar. Biz depresyon üzerine madalyalar alabilecek bir ırkız. Psikolojimiz karmaşık, benciliz, kendimizi doğala bırakmıyoruz. Onlar sokakta buz gibi soğukta donsun, yemek bulamasın, ertesi gün güneş açtığında, iki lokma yemek bulup, önünden güzel bir dişi kedi geçtiğinde dünyanın en mutlusu olurlar. Ev mi sokak mı diyorsanız, her şeyimle bahse girerim ev ortamını kediler sever.” Sabah Gazetesi / Neslihan Tunç

Facebook
Twitter
LinkedIn
Pinterest
Pocket
WhatsApp

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ten − 7 =

Yeniler

Köşe Yazıları