Efsane papağan Erbil pazarlarında…

Facebook
Twitter
LinkedIn
Pinterest
Pocket
WhatsApp

24698_2Erbil’de cuma günleri sabah namazından sonra açılan kuş pazarına dünyanın dört bir yanından getirilen kuşlar, veteriner kontrolünde alıcılarla buluşuyor. 
Klasik şiirde güzel ve tatlı konuşmanın sembolü kabul edilen papağan (tuti), Irak’ın Erbil kentinde bulunan ve dünyanın dört bir yanından satılmak için getirilen nadide kuşların sergilendiği ‘Kuş Pazarı’nda özel bir ilgi görüyor. 
20 yılı aşkın bir geçmişe sahip olan Erbil ‘Kuş Pazarı’ndaki kuşlar, gelişmiş ülkelerde ki evcil hayvan satış yerlerinin aksine, kentin merkezinde yol kenarındaki küçücük bir alanda etrafı korumasız bir şekilde kafeslerde müşteri bekliyor. 
Her gün açık olmasına rağmen özellikle cuma günü sabah namazından sonra yoğun ilgi gören ‘Kuş Pazarı’nda, dünyanın dört bir yanından getirilen, papağan, maymun, sincap, kartal, güvercin, kanarya ve kümes hayvanlarının yanı sıra keçi, koyun gibi küçük baş hayvanlar da satılıyor. 
Yabancı ülkelerden ithal edilen hayvanlar, Erbil Havaalanı’nda veteriner kontrolünden geçirildikten sonra satılmak üzere pazara getiriliyor. 
Pazarda en çok rağbet gören ise türüne ve kalitesine göre 10 bin dolara kadar alıcı bulan, konuşabilen papağanlar ve güvercinler. 
Hayvan severler, satın aldıkları hayvanı pazarda bulunan veterinere muayene ettirdikten sonra evlerine götürüyor. 
En çok papağanlar rağbet görüyor Uzun zamandır pazarda iş yeri bulunan Rizgar Necmettin, kendisinin asıl işinin papağan ve kanarya satmak olduğunu fakat pazarda, birçok kuş türü ve hayvanın bulunduğunu söyledi. 
Kanarya, sığırcık, kartal ve buna benzer birçok kuş türü bulunduğunu, pazarın 1990’dan beri varlığını sürdürdüğünü kaydeden Necmettin, “Müşterilerimiz son zamanlarda papağanlara önem vermeye başladı. Cuma günleri burası çok kalabalık oluyor. Burada tabii ki herkes kendi istediği veya beğendiği kuşu arıyor. Bazıları papağan, bazıları güvercin, bazılarıda bülbül seviyor” dedi. 
Hayvanların Afrika, İran, Türkiye, Lübnan ve Avrupa’dan şirketler tarafından getirildiğini belirten Necmettin: “Eskiden Suriye’den geliyordu ancak Suriye’deki iç savaş nedeniyle artık gelmiyor. Burada güvercin pazarı da çok önemli ve fiyatları da yüksek olabiliyor. Papağanların fiyatları konuşmasına bağlı. Bazıları bir iki kelime bazıları, bazıları 20-30 kelime konuşuyor. Buna göre fiyatları yükseliyor. 
Bin dolara da papağan var, 5 bin dolara da var. 
Güvercin iyi olursa fiyatı 10 bin dolara kadar çıkıyor. Kanaryanın da çeşitleri var. Bazılarının çifti 3 bin dolara kadar çıkıyor. 
Bazıları da 70, 80 ve 100 dolar. Onların da fiyatı kalitesine göre değişiyor.” “Hayvanat bahçesinin olmayışı büyük bir eksiklik” Erbil’de hayvanat bahçesi olmadığı için, insanların ilginç kuşları görmek amacıyla da pazara geldiğini söyleyen Necmettin, pazarda köpek vekedi gibi hayvanların satılmadığını belirtti. Köpek ticaretini Hristiyan vatandaşların yaptığını belirten Necmettin: “Şafii mezhebinde köpek necistir, bu yüzden satmıyoruz. Bunun ticaretini genellikle Hristiyanlar yapar. 
Ben 6 yaşımdan beri kuş seviyorum. Bunu da ticarete dönüştürdüm ve bu şekilde devam ediyor. Buraya bir hayvanat bahçesi kurulursa kim bilir yılda kaç turist gelip ziyaret eder.
Hayvanat bahçesinin olmayışı büyük bir eksiklik. Pazarda, sincap, fare, kartal, keçi, koyun, hindi, tavuk bile var. İnsanlar bazen sadece bakmak için geliyor.” Kuş hastaları için mesafenin önemi yok Süleymaniye’den pazara oğluyla beraber gelen Ümit Şevket, kendisinin kanaryaları çok sevdiğini ve kilometrelerce yolu kanarya almak için geldiğini söyledi. 
Kuş sevgisinin, psikolojisini iyi yönde etkilediğini ve kendini çok iyi hissettiğini ifade eden Şevket, “Ben çocukluktan beri kuş seven ve zamanımı da onlarla geçiren biriyim. Bu güne kadar hiç hastalanmadım, çünkü hastalıkları tetikleyen psikolojidir. Eve girdiğimde hemen kuşlarımla ilgileniyorum ve hiçbir dert ve sıkıntım kalmıyor. Çok mutlu oluyorum. Süleymaniye’den Erbil’e iyi bir kanarya bulmak için geldim” diye konuştu. 
Güvercin tutkunu olduğunu söyleyen Ramazan Aziz ise çok sayıda güvercini olmasına rağmen, yeni güvercinleri görmek için hemen hemen her gün pazara geldiğini ifade etti. 
Eve ilk girdiğinde çocuklarından önce güvercinleriyle ilgilendiğini kaydeden Aziz, “Güvercinlerin fiyatı kalitesine ve ırkına göre belirleniyor. Yaklaşık 40 çift güvercinim var.
Benimkiler sürekli uçabilen cins güvercinlerdir. Sabah işe gitmeden önce uçuruyorum geri döndüğümde akşam saatlerinde iniyorlar. Benim en pahalı güvercinim yaklaşık 500 dolar değerinde ama kaça satarsın dersen paha biçemem onlara” ifadelerini kullandı.

Facebook
Twitter
LinkedIn
Pinterest
Pocket
WhatsApp

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

six − five =

Yeniler

Köşe Yazıları