Kediler İçin Sağlıklı Bir Çevrenin 5 Sütunu: Kedilerin İyiliğini İstiyorsak, Bazı Fedakarlıklar Yapmak Zorundayız!

Facebook
Twitter
LinkedIn
Pinterest
Pocket
WhatsApp

Uluslararası Kedi Tıbbı Derneği (International Society of Feline Medicine) ve Amerika Kedi Pratisyenleri Birliği (American Association of Feline Practitioners) tarafından bilimsel bilgilere dayanılarak kedilerin çevresel gereksinimleri “beş sütun” altında toplanmıştır ve bilimsel bir doküman olarak 19.02.2013 tarihinde yayımlanmıştır. Bu doküman kedilerin nasıl evrimleştiklerini, temel türsel özelliklerinin neler olduğunu hesaba katarak çevresel gereksinimlerinin nasıl karşılanabileceğine dair birçok bilgiyi ve çözümü bir arada sunan; veterinerler, hayvan severler, pet sahipleri gibi kedi bakma sorumluluğu taşıyan insanların yararlanabileceği bir kılavuz niteliğindedir. Bu sayfada kısa bir türevsel özetini okuyabileceğiniz bu dokümanın orijinal İngilizce ve Türkçe versiyonlarına yazının sonundaki kaynaklar bölümündeki ilgili linklerden ulaşabilirsiniz.

Çevresel Gereksinimler Neden Önemlidir?

Kedilere aşinalığımız fazla olsa da onları iyi anladığımız pek de söylenemez. Kediler vahşi yaşamdaki içgüdüsel ve davranışsal özelliklerini tümüyle koruyarak insanla yaşama uyum sağlamış hayvanlardır. Biz onları her ne kadar evcil hayvanlar olarak algılasak da ataları Afrika yaban kedisinden (Felis lybica) pek de farklı değillerdir dolayısıyla çevresel gereksinimleri de bu çerçevede şekillenmeye devam etmektedir.

İnsan bakımındaki kedilerin çevresel gereksinimlerinin karşılanması hem fiziksel hem de psikolojik sağlıklarına katkı sağlar ve optimum esenliklerinin sağlanabilmesi açısından bir seçenek değil, şarttır. Bunların karşılanması sadece fiziksel çevreleriyle ilgili değil, aynı zamanda insanları ve diğer hayvanları da kapsayacak şekilde kedinin tüm sosyal etkileşimleriyle de ilgilidir.

Kedilerin çevresel gereksinimleri karşılanmazsa stres düzeylerinin artması ve buna bağlı olarak çeşitli hastalıkların ve istenmeyen davranışların ortaya çıkması mümkündür. İnsanlarda olduğu gibi kedilerde de stres ve hastalıklar arasındaki ilişki bilimsel olarak gösterilmiştir. İstenmeyen davranışlar da özellikle önemli bir konudur çünkü ortak yaşamın zorlaşması ve hayvan terklerinin büyük bir bölümü bununla ilgilidir. İnsan bakımındaki kedilerin çevresel gereksinimlerin karşılanması; onların genel olarak daha mutlu ve sağlıklı olmasına, kedi ve sahibi arasındaki bağın güçlenmesine, çok kedili evlerdeki stresin azalmasına, istenmeyen davranış ve hastalıkların azalmasına, hastalıkları fark etmedeki başarının artmasına, evde ve veterinerde kedilerin kontrolünün kolaylaşmasına yardımcı olur.

Sağlıklı Kediler İçin İnşa Edilmesi Gereken Sütunlar

Sütun 1: Güvenli Bir Yer Sağlayın!

Kedilerin psikolojik gereksinimleri arasında “kendini güvende hissetmek” çok önemli bir yer tutar çünkü doğada yalnız avlanan ve başka yırtıcılara da av olabilen kediler için yaralanmalar çok ciddi bir hayattakalım riski oluşturur. Bu nedenle kediler çevrelerinde kendilerine potansiyel tehdit olarak gördükleri her unsurdan (yabancı hayvanlar, yabancı insanlar ya da alışılmadık nesneler, yüksek sesler, garip kokular vb.) onlarla karşı karşıya gelmek yerine kaçınmayı tercih eder. Doğada bu gereksinimlerini güvenli buldukları yerlere sığınarak giderirler. Bir kedi için “güvenli yer”, ona özel, kendi büyüklüğüne yakın büyüklükte, korunaklı bir alan ya da hacimdir ve bu genelde yüksektedir. Güvenli yerler, kedi rahatladığında dinlenme ya da uyuma yeri olarak da kullanılabilir.

Kedinizin bu temel ihtiyacını karşılamak için evde yaratıcılığınızı kullanarak birçok “güvenli yer” üretebilirsiniz. Giriş-çıkış için delikler açılmış, içinde yumuşak tekstiller bulunan karton kutular, küçük ve içerlek hacimler, etrafı kapalı kedi yatakları uygun seçeneklerden bazılarıdır. Bu güvenli yerlerden bazıları mutlaka tavana yakın, yüksek yerlerde olmalı ve kedinizin buralara kolay erişim olmalıdır. Kedinizin taşıma çantası da onun için her zaman erişilebilir olması gereken bir güvenli yerdir. Veteriner ya da başka bir sebeple kedinizi taşımanız gerektiğinde taşıma çantası stres azaltıcı bir güvenli yer olacaktır. Kedinizin hem bu yerlerdeki güven duygusunu arttırmak ve hem de başta alışmasını kolaylaştırmak için üzerinde uyuduğu bir kumaşı ve sevdiği birinin giydiği bir giysi parçasını bu yerlere koyabilirsiniz.

Çok kedili evlerde güvenli yerlerin birden fazla giriş-çıkışı olması içerideki kedinin kendini diğer kediler tarafından kıstırılmış hissetmesini engeller. Böyle evlerde en az kedi sayısı kadar güvenli yer olmalı ve bunlar ayrı yerlerde bulunmalıdır.

Sütun 2 – Temel Çevresel Kaynakları Birden Fazla Sayıda ve Ayrı Yerlerde Sağlayın!

Kediler soliter (yalnız) olarak hayatta kalan bir tür oldukları için temel çevresel kaynaklara ulaşımları sırasında başka hayvanlarla rekabet, çatışma ve dolayısıyla hayattakalım riski oluşmaması açısından tek başlarına olmayı önemser, aksi durumda strese girerler.

Ev ortamında temel çevresel kaynaklar; su içme, beslenme, tuvalet, oyun, tırmalama ve dinlenme/uyuma yerlerini içerir. Bu kaynaklar, çok kedili evlerde rekabet oluşturmayan erişimler sunmak için, tek kedili evlerde ise kediye seçenek sunarak kontrol duygusunu desteklemek için birden fazla yerde bulunmalıdır. Her temel kaynak diğer kaynaklardan ayrı, kendi özel yerinde durmalıdır. Gıda ve su alanları birbirlerinden ayrılmalıdır. Tuvalet yeriyle diğer çevresel kaynaklar arasındaki mesafe fazla olmalıdır.

Çok kedili evlerde kediler bir ya da daha fazla sayıda “sosyal grup” oluşturabilir. (Aynı sosyal grupta olan kediler birbirlerine sürtünür, kuyruklarını dolar, birbirlerini yalar, birlikte oynar, dinlenir ve uyur.) Böyle ortamlarda her sosyal grubun kendi kaynaklarına diğer gruplarla rekabete girmeden ulaşması mümkün olmalıdır.

Kedi(ler) eğer dışarı çıkıyorsa bu kaynaklar mümkünse dışarıda da sağlanmalıdır. Beslenme kaynakları hastalık riski oluşturabilecek başka hayvanları çekmemek için dışarıda sunulmayabilir.

Sütun 3 – Oyun ve Yırtıcı Davranışlar İçin İmkân Sağlayın!

Kedilerin güçlü bir avcılık içgüdüsü vardır ve bu içgüdü “yırtıcı davranış dizisi”ni oluşturan şu davranışların gösterilmesini sağlar: Yer tespiti, yakalama (gizli takip, peşinden koşma, üzerine atılma), öldürme, hazırlama ve yeme. Doğada avlanma imkânı olan kedilerde bu davranış dizisi kedinin günlük aktivitesinin büyük bir kısmını oluşturur ve önemli düzeyde fiziksel efor ve zihinsel çaba gerektirir. Evdeki kedilerin bu davranışlarının engellenmesi çeşitli fiziksel ve psikolojik hastalıkların ve davranış bozukluklarının ortaya çıkmasına neden olabilir.

Kedilerin bu avlanma davranış dizisini evde gerçekleştirmesi, sahibi ya da sosyal olarak uyumlu olduğu diğer kedilerle oynamasıyla ve gıdaya erişmek için aktif çaba göstermesini gerektirecek besleme araçları ve pratikleriyle sağlanabilir.

Beslenmeyle ilgili olarak, evde farklı yerlere yiyecek saklayabilirsiniz, kuru mamayı dağıtarak ya da atarak verebilirsiniz, kendi yapacağınız ya da piyasada satılan puzzle besleyicileri kullanabilirsiniz.

Kedi beyninde oyun avlanma demektir. Olta tipi oyuncaklarla interaktif oyun ve kedinin ön patileriyle tutup arka bacaklarıyla tekmeleyeceği biraz daha büyükçe oyuncaklar kediye sağlanmalıdır. Oltanın ucundaki avlar kedinin kolaylıkla ağzıyla taşıyabilmesi için küçük olmalıdır. Oyuncaklar genel olarak büyüklük, biçim, doku ve renk olarak kedinin doğal avlarına benzemelidir. Oyuncakların ara ara değiştirilmesi kedinin motivasyonunu yüksek tutacaktır. Ne zaman ve nasıl oynattığınız da kedinizin motivasyonunu ve ilgi düzeyini doğrudan etkileyecektir. Daha aç olan bir kedinin oyun motivasyonu artacaktır. Olta oyunlarında uçtaki nesneyi kedinin uçan ya da yerde gezinen doğal bir avı gibi düşünmeli ve oltayı buna göre hareket ettirmelisiniz. Hiçbir avın avcısının üzerine doğru hareket etmeyeceğini, genelde saklana saklana kaçmak isteyeceğini unutmamalısınız. Kedinizin arada bir avı yakalayıp “öldürmesine” izin vermelisiniz. Bir oyun seansını takiben kedinizi sevdiği sağlıklı bir yiyecekle ödüllendirmelisiniz.

Oyun içi ve oyun dışı yaralanmaları engellemek için hiçbir oyunda el ve ayaklarınızı kullanmayın. Olta tipi ya da yutulabilecek parçaları olan oyuncaklar oyun seansı sonrasında kaldırılmalıdır. Çok kedili evlerde her kediyle ayrı yerlerde ve zamanlarda oynanmalıdır. Yaşlı kedilerin daha düşük düzeyli de olsa oyuna ihtiyacı olduğu unutulmamalıdır.

Sütun 4 – Pozitif, İstikrarlı ve Öngörülebilir İnsan-Kedi Etkileşimi Sağlayın!

Kediler sevdikleri insanlarla düzenli, arkadaşça ve öngörülebilir sosyal etkileşimden fayda sağlayan hayvanlardır. Bu sosyal etkileşimlerdeki tercihleri; genetik yapısına, küçüklükteki yetiştirilme koşullarına ve hayat deneyimlerine göre belirlenir. Genelde kediler sevdikleri insanlarla sık ama yoğunluğu düşük bir etkileşim düzenini tercih eder.

Kediyle kuracağınız etkileşimlerde kontrolü kediye bırakmalı yani etkileşimi kedinin başlatmasına, düzeyine, nasıl olacağına ve süresine kedinin karar vermesine izin vermelisiniz. Kedinin size yaklaşmasına, ellerinizi koklamasına izin vermelisiniz. Eğer rahat görünüyor ve etkileşimi istediğini gösteriyorsa başının, yanakları civarının, çene altının hafifçe okşanması iletişim kurmanın en iyi yoludur. Kedilerin çoğu, daha çok bu bölgelerin okşanmasından hoşlanır. Kedi etkileşimi istemediğini gösteriyorsa zorla başlatmaya çalışmamalı ya da bitirdiyse zorla sürdürmeye çalışmamalısınız. Okşamanın süresi, nerenin okşanacağı, kucağa gelip gelmemek, kendisiyle oynanması, yerden kaldırılması vb. tüm etkileşimsel konuların nasıl olacağını kedinizin bireysel tercihleri belirler ve bunlar kediden kediye ciddi farklılıklar gösterebilir. Kedi(leri)nizle güçlü bir bağ kurmak istiyorsanız onların sosyal etkileşimdeki bireysel tercihlerini öğrenmeli ve bunlara saygı göstermelisiniz.

2. ve 7. haftalar arası yavru kediler için belirleyici sosyalizasyon dönemidir ve bu dönemde kedilerin insanlarla pozitif etkileşimler yaşamaları ileride insanlarla ilişkiden zevk alan, az stres yaşayan, uyumlu kediler olmaları açısından için önemlidir. Yavru bir kedinin bu dönemde ortalama 4 farklı insanla, günde toplam 1 saat pozitif etkileşimde bulunmasının arkadaş canlısı yetişkin kediler ortaya çıkardığı gösterilmiştir.

Sütun 5 – Kedinin Koku Duyusunun Dikkate Alındığı Bir Ortam Sağlayın!

Kediler bize göre koku duyularına çok daha bağımlıdır. Çevrelerinde olup bitenleri anlamak, kendi mesajlarını çevreye iletmek ve konforlarını arttırmak için kokusal ve kimyasal bilgi aktarımını kullanırlar. Kokusal bilgi burunlarıyla algıladıkları ve salgı bezleriyle yaydıkları farklı kokuları içerir. Kimyasal bilgiler üst damaklarında bulunan, yardımcı bir koku organı olan vomeronasal organlarıyla algıladıkları ve vücutlarındaki salgı bezlerinden çevreye bıraktıkları feromonları içerir. Kediler kendilerini güvende hissettikleri alanlarının sınırlarını yüzlerini ve kafalarını sürterek kokusal ve feromonal işaretlerle belirler ve aynı şekilde çevreye başka kaynaklarca bırakılmış kokusal ve feromonal işaretleri önemserler.

Kedilerin bu davranışlarının engellenmemesi, benimsedikleri bölgelerindeki yani evdeki alıştıkları koku profilinin devamlılığı onlar için önemlidir. Güçlü kokuları olan kimyasalların ve ürünlerin kullanılmaması ve eve sokulmaması, üzerlerinde yattıkları tekstillerin hep birlikte, tek seferde yıkanmaması, kediye yeni sunulacak eşya ve objelere daha önceden kendi kokusunu ve feromonlarını taşıyan kumaşların sürtülmesi, çok kedili evlerde kedilerin aynı anda veterinere götürülmesi, sadece biri gitmişse geri geldiğinde diğer kediler sakinleşene kadar ayrı odada tutulması ve sentetik kedi feromonu yayıcısı kullanılması vb. önlemler kedilerin alıştıkları ve kendilerini rahat ve güvende hissetmelerini sağlayan ana faktörlerden biri olan çevresel koku profilinin korunmasına yardımcı olacaktır.

Kaynak: evrimagaci.org

Facebook
Twitter
LinkedIn
Pinterest
Pocket
WhatsApp

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

seven − five =

Yeniler

Köşe Yazıları