Köpeğim beni görüntülü aradı

Facebook
Twitter
LinkedIn
Pinterest
Pocket
WhatsApp

Bilim bu şekilde ilerlerse insanlarla iletişimi kesip nihai amacımız olan hayvanlarla diyalog kurabilmeyi becereceğiz sanırım. Köpeğinizle mesajlaştığınız, uzaktayken arayıp konuştuğunuz senaryolar sadece bilimkurgu filmlerinde yer almıyor, bizzat gündelik hayatımıza doğru geliyor.

TOPLA ARIYOR

İskoçya’da Glasgow Üniversitesi’nden hayvan-bilgisayar etkileşimi uzmanı Dr. Ilyena Hirskyj-Douglas’ın fikri hayata geçti ve köpeklerin sahiplerini görüntülü arayabilecekleri bir düzenek geliştirildi. Sistem şöyle işliyor: Oyun oynamayı sevdiği tenis topunun içine yerleştirilen parça, köpeğin topu sallamasıyla görüntülü arama komutu veriyor ve sahibinin telefonu aranıyor. Görüşme, cihazın bağlı olduğu ekranda da sahibinin görünmesiyle devam ediyor.

Dr. Hirskyj-Douglas, Finlandiya’daki Aalto Üniversitesi’nden akademisyenlerin yardım ettiği düzeneği kullanarak 10 yaşındaki Labrador cinsi köpeği Zack’le denemeler yaptı.
İlk iki gün, kimisi tesadüfen olan 16 arama yapan köpeği Zack, ekranda gördüğü sahibini tanıdı ve oyuncaklarını ekranın önüne getirip oyun oynama çağrısında bile bulundu. Günde ortalama 5, bir haftada toplam 35 arama yapan Zack’in hareketlerinde olan biteni fark ettiğine dair değişimler gözlemlediğini söyleyen Dr. Hirskyj-Douglas “Zack’in topu almakla arama yapmak arasındaki bağlantının farkında olduğundan emin değiliz” diyor. O da şimdilik bence.

KÖPEK İNTERNETİ

Çünkü konuşmasını şöyle sürdürüyor araştırmacı: “Evcil hayvanlara daha fazla özerklik tanıyacak ve teknolojiyle etkileşimleri üzerinde kontrol sağlayan bir tür ‘köpek interneti’ geliştirmeye yönelik bir adım daha attık. Bu, pandemide sahiplenilen köpeklerin sahipleri işe dönerken evde yalnız kalmanın stresiyle başa çıkmanın yeni yollarını bulmasına yardımcı olabilir.”
Zack’in bu işi hemen çözeceğine ve tüm dünyada çığır açacağına eminim.

HAYDİ! ONLAR DA ‘MESUT’ OLSUN

GALATASARAY-Fenerbahçe derbisiyle birlikte futbol, yine gündemin zirvesine doğru çıkmışken bundan faydalanalım ve hayvanlar için iyi bir şey yapalım diyorum ben. Örneğimizi de Premier Lig’den alalım. Liverpool’un süper yıldızı Mohamed Salah, 24 Ekim’de Manchester United’ı 5-0 yendikleri maçta ‘hat-trick’ yaparak görkemli bir performans göstermişti. Mısırlı yıldız, gelirin ülkesindeki hayvan barınağına verilmesi kaydıyla, formasını açık arttırma için hediye etti. Açık artırmanın ne zaman yapılacağınıysa Twitter adresinden daha sonra açıklayacağını duyurdu. Diyorum ki derbide harika bir gol atıp Fenerbahçe’nin galibiyetinde başrol oynayan Mesut Özil de, böyle bir şey yapsa ve barınaklara fayda getirse, nasıl olur? Güzel olmaz mı?

EVDEKİ SESLERE DİKKAT
KÖPEKLERİN etraftaki seslerden etkilendiği biliniyor. Havai fişek, gök gürültüsü gibi durumlarda bir köşeye saklanmaları alışılmadık bir durum değil. Ancak California Üniversitesi Veterinerlik Bölümü’nün yaptığı araştırmaya göre evde gündelik olarak kullandığımız eşyaların çıkardıkları sesler de köpekleri yeterince kızdırabiliyor. Düşük düzeyde süreli devam eden gürültü yerine, daha az aralıklı ama yüksek ses köpekleri sinirlendiriyor. Uzmanlar, “Köpekler vücut dilini ses çıkarmaktan çok daha fazla kullanıyor, buna dikkat etmek gerekiyor” diyor. Peki vücut dili ne söylüyor? Yaygın kaygı belirtilerini sıralayayım, dikkat edin: En başta sinme, titreme veya geri çekilme. Daha ince detay olarak: Nefes nefese kalma, dudaklarını yalama, başını aksi yöne çevirme, vücudunu sertleştirme, kulaklarını arkaya çevirme ve başını omuzlarının altına indirme var.

LEO VE GİNGER’IN KARDEŞLİĞİ

OKURUMUZ Elif Türkölmez, kedisi Leo ve köpeği Ginger’ın fotoğrafını şu notla iletti: “Ginger’ımız 4.5 yaşında dişi bir köpek, Leo’muz 6 aylık erkek bir kedi. Bizim için ‘kedi-köpek gibi’ tabirinin anlamına tepe takla attıran iki can… Koyun koyuna uyur, Ginger’ın yürüyüş dönüşlerinde uzun uzun sarılır oynarlar. Bunun için özel bir şey yapmadık. Aksine oluruna bıraktık. Ginger sokakta bulunduğu için çok zor güvenen, kolay ilişki kurmayan bir köpektir ama Leo’ya kapıdan girer girmez ısındı. Birbirlerinden de çok şey kaptılar. Ginger kedi gibi bir köpek, mütemadiyen yalanır mesela. Leo da kedilerde pek görülmeyen bir biçimde, biz eve girince kucağımıza atlar. Şu an ben bunları yazarken biri bir dizimde, öbürü öteki dizimde, tatlı tatlı uyuyorlar.” Ginger ve Leo’yu kucaklıyor, sizden de fotoğraflarınızı bekliyorum.

Kaynak: https://www.hurriyet.com.tr/

Facebook
Twitter
LinkedIn
Pinterest
Pocket
WhatsApp

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

10 + 20 =

Yeniler

Köşe Yazıları