Veteriner Hekim Oğuzhan ERÇEL ile Evcil Hayvan Dostlarımıza Dair Konuştuk

Facebook
Twitter
LinkedIn
Pinterest
Pocket
WhatsApp

Son zamanlarda evcil hayvan dostlarımızla ilgili en çok gelen şikayet nedir?
(Özellikle kedi ve köpek dostlarımız için.)

Son zamanlarda evcil hayvanlarımızla ilgili gelen şikayetlerin en başında tüy dökülme problemleri karşımıza çıkmaya başladı. Tabii mevsim geçiş döneminde olmamız ve kış şartlarının getirdiği strese bağlı tüy dökülmelerinde diğer zamanlara karşı bir miktar artma gözlemlemekteyiz.

Evcil hayvan sahiplenmeye karar vermeden önce nelere dikkat edilmelidir?

Evcil hayvan sahiplenilme kararı gerçekten çok dikkatlice verilmesi gereken bir karar durumunda. Bence özellikle unutulmaması gereken en önemli husus bir dostumuzun doğru besleme ve veteriner hekim takibinde yaklaşık 12-13 yıl ortalama ömürleri olmaktadır. Bu noktada dostumuzu sahiplenmeye karar vermeden önce bu süreyi baz alarak yaşamımızın devamındaki 10 seneyi dikkate alarak ona uygun bir planlama yapmamız en doğrusu olacaktır.

Evcil hayvanları ırklarına göre tercih etmek ne derece doğru?

Evcil hayvanlarımızın ırklarına göre ayrılmasını doğru bulmuyorum. Özellikle günümüzde popüler sınıfa dahil edilen çoğu özel ırklar maalesef ki genetik olarak çok sayıda hastalığa ya doğuştan sahip oluyorlar ya da bu hastalıklara karşı çok duyarlı olmaktadırlar. Bu da hastalığa duyarlı olan dostlarımız için hayatı boyunca zor bir süreç geçirmelerine sebep vermektedir. Şunu unutmamalıyız ki tüm dostlarımızın kendine has bir karakteri mevcuttur ve evde bizimle yaşam biçimleri ya da uygunluğunun cins ya da ırklarla belirlenemez. Bu yüzden satın almaktan ziyade barınaklarımızdan ya da dışarıda muhtaç durumda olan dostlarımızın sahiplenilmesi daha sağlıklıdır.

Evcil dostlarımızın beslenmesinde en çok nelere dikkat etmeliyiz?

Beslenme çok çeşitli bir konu olmakla beraber dostumuzun sağlığı, yaşı, çevresel faktörleri, kısırlaştırılmış olup olmaması gibi çok çeşitli etkenlere göre değişiklik göstermektedir. Bu yüzden tüm dostlarımız için tek tip besleme önerisi çok mümkün değildir. Ancak sahada gördüğümüz sorunların en başında vatandaşlarımızın dostlarımızı ev gıdalarıyla beslemek gibi hatalara düştüğünü görüyoruz. Ev gıdalarıyla beslemeler maalesef dostlarımızda başta obezite, diş ve diş eti hastalıkları, egzama, erken yaşta organ hasarlarını gözlemlemekteyiz. Bu noktada en doğru tavsiye veteriner hekimlerimizin dostumuza önerdiği kuru mamayla beslenme yapılmasını doğru buluyoruz. Kuru mamalar içerdiği özel formülasyonlarla dostumuzun hayatı boyunca ihtiyacı olan tüm besin ve mineralleri dengeli bir biçimde içerdiği için sağlıklı bir ömür geçirmelerine yardımcı olurlar.

Yavru kedi sahiplenirken nelere dikkat edilmelidir?

Yavru kedi ya da köpek olsun bir dostumuzun küçük yaşta sahiplenilmesi bazı zorlukları beraberinde getirmektedir. Öncelikle dikkat etmemiz gereken husus dostumuzun anne sütünden tamamiyle kesilmiş olmasıdır. Ortalama ırka bağlı olarak 45 gün ile 60 gün arasında sütten kesilme oluşmaktadır. Maalesef art niyetli insanların ticari kaygı amacıyla daha erken sürelerde yavru dostlarımızı sattıklarına şahit oluyoruz. Bağışıklığı tam olarak gelişmemiş tüm yavrularda ilerleyen dönemlerde ciddi sağlık sorunları baş göstermektedir. Bununla birlikte belirli bir yaş aralığına gelene kadar fizyolojik olarak da hastalıklara daha duyarlı olmaktadırlar. Bu noktada yavru kedi ya da köpek isteyen vatandaşlarımızın sürecin biraz daha zorlu geçeceği konusunda bilinçli olmaları ve hekimleri aracılığıyla sık sık irtibat halinde olmaları gerekmektedir.

Yavru kedilerde tuvalet alışkanlığı kolaylığını nasıl kazanabiliriz?

Kediler konusunda belki de en şanslı olduğumuz alan tuvalet eğitimidir. Kedilerimizden yavrularına aktarılan genetik miras sayesinde doğuştan gelerek kedilerimiz kum yapılı yerlere tuvalet yaparlar ve üstlerini örtmeye çalışırlar. Bu noktada evimizde kedimizin rahatlıkla çıkabileceği, ulaşabileceği bir kum ve kum kabı bulunması ve eve yeni gelen misafir dostumuza bu lokasyonun birkaç kez gösterilmesi eğitim için yeterlidir. Kedimiz bir sonraki tuvalet ihtiyacında kabına kendisi giderek ihtiyacını karşılayacaktır. Ancak yine dikkat edilmelidir ki ishal gibi mide barsak sistemi hastalıklarında ya da üriner sistemi hastalıklarında bu durum değişmekte olup, kedimiz tuvalet kabına varamadan istemsizce kazalara sebebiyet verebilir.

Yaş mama seçimi yaparken neleri tercih etmeliyiz?

Yaş mama yine en çok kafa karıştıran ve bilgi kirliliğinin olduğu konuların başında geliyor. Öncelikle belirtmek isterim ki dostlarımızın ömür boyunca kuru mama tüketen dostlarımızın yaş mamaya hiçbir şekilde ihtiyaçları yoktur ve bilinenin aksine bu bir zorunluluk değildir. Tabi lezzetli içerik ve kıvamından dolayı hayvan sahiplerimiz dostlarımızı sevindirmek ya da mutlu etmek için yaş mama tercih etmektedirler. Dikkat etmemiz gereken en önemli konu vereceğimiz yaş mama sıklığı olmalıdır. Haftada en fazla 1-2 defa tavsiye ettiğimiz yaş mama sıklığı artarsa devamında da sağlık problemleri gelişmesi kaçınılmazdır. Yaş mama seçiminde ise dikkat etmemiz gereken nokta birincisi kalite ve gramaj olmalıdır. Alt kalite yaş mamalardan mümkün olduğunca uzak durma ve kedilerimizin kolayca tüketebileceği gramajlarda satın almalıyız. Yaş mamalarda açıldıktan sonra kısa süre içerisinde bozulmalar şekillenmekte ve uzun bir ara sonrası kullanımda ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabilmektedir.

SEYAHAT, DOSTLARIMIZ İÇİN KORKUTUCU OLABİLİYOR

Evcil hayvan sahipleri seyahate çıkmadan önce dikkat etmeleri gerekenler nelerdir kısaca bahseder misiniz?

Seyahat dostlarımız arasında en stresli konuların başında gelmektedir. Ben bu konuyu köpek ve kedi olarak ayrı değerlendirmek isterim. Köpeklerimizin seyahat esnasında araç içinde rahat dönüş yapabilecek ve yatabilecek uzunlukta bir zincirle araba içine bağlanması seyahat stresini oldukça azaltmaktadır. Ancak gideceğimizin yolun uzunluğuna bağlı olarak 1-1.5 saatlik aralarda kısa molalar vererek gerek dostumuzun ihtiyaçlarını karşılaması ve gerek stresinin azalması konusunda faydalıdır. Ayrıca yolculuk esnasında dostlarımızda mide bulantısı da sık görülmekte olup, bu molalarda ekstra fayda sağlamaktadır. Kedi dostlarımızda ise stres faktörü köpeklere göre kat kat fazla oluşmaktadır. Özellike box seçiminin yeterli genişlikte olması, kediyi koyduğumuz alanın hava sirkülasyonu açısından zengin bir nokta olması stresi azaltmada fayda göstermektedir. Tabi stres faktörünü azaltmak içinde Veteriner hekimlerimiz tarafından sedatif rahatlatıcı etkili ilaçlar bulunmakta ve kullanılmaktadır. Ancak dikkat edilmesi gereken husus bu ürünlerin ilaç kökenli olduğu ve bazı kalp ya da akciğer hastalık durumlarında komplikasyon oluşturabileceği unutulmamalıdır. Bu yüzden ancak veteriner hekim tavsiyesi doğrultusunda kullanılması gerekmektedir.

Evcil hayvan dostlarımızın stresini azaltmak için neler yapılabilir, önerileriniz nelerdir?

Stres çok geniş bir kavram olup, bunun önüne geçebilmek için öncelikle stresin kaynağını bulmamız gerekmektedir. Evdeki bir eşyanın yer değişimi, eve misafir gelmesi, farklı bir deterjan kullanılması gibi sayamayacağım binlerce neden özellikle kedilerimizde stres yapabilmektedir. Bu stresle mücadele de en önemlisi kedimizle olan duygusal bağımızdır. Dostumuz evimizde kendini ne kadar güvende hissederse sizlere de bunu hissettirecektir. Ancak nedeni bulunamayan stres kaynaklarında ise elimizde kullanabileceğimiz belirli materyaller mevcuttur. Geniş aralıklarla dönemsel yaş mama kullanımları, kedilerin kokusunu çok sevdiği kedi otu dediğimiz catnip içerikli sprey ya da oyuncakların alınması, piyasada bulunan elektrik bazlı koku sağlayıcıların kullanılması da stresle mücadelede kullandığımız yöntemler arasında yer almaktadır.

Röportaj: Demet İNCE

Facebook
Twitter
LinkedIn
Pinterest
Pocket
WhatsApp

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

7 − 6 =

Yeniler

Köşe Yazıları