Çernobil’deki köpeklerin genetik açıdan farklılaÅŸtığı keÅŸfedildi

Facebook
Twitter
LinkedIn
Pinterest
Pocket
WhatsApp

Nükleer felaket bölgesinde 800’den fazla köpek yaşıyor

Çernobil’deki köpeklerin bazıları, tahliye edilenlerin geride bıraktığı evcil hayvanların torunları (AFP)

Çernobil’de nükleer felaketten sonra varlığını sürdüren yaban hayatını gözlemleyen araÅŸtırmacılar, bölgede yaÅŸayan köpeklerin genetik açıdan farklılaÅŸtığını tespit etti.

Çalışma, yalnızca uzun süreli radyasyona maruz kalmanın köpekleri ne kadar etkilediğini değil, aynı zamanda çevresel bir felakette hayatta kalmak için ne gerektiğini anlama çabası için de önemli ipuçları sunuyor.

Uluslararası araÅŸtırma ekibi, Çernobil‘deki köpekler arasında üç ana popülasyon belirledi.

Genetik akrabalıklarına dayanarak, bu köpeklerin radyoaktif bölgedeki siteler arasında hareket ettiği, birbirine yakın yaşadığı ve özgürce ürediği anlaşıldı.

AraÅŸtırma ekibinden Dr. Elaine Ostrander, “Radyoaktivite farklı bölgelerde farklı seviyelerde görülse de köpekler her yerde yaşıyor” diye konuÅŸtu.

ABD Ulusal Ä°nsan Genomu AraÅŸtırma Enstitüsü’nde köpekler üzerinde uzmanlaÅŸan Ostrander, şöyle ekledi:

Bu kritik mutasyonları aramaya başlamadan önce kimin kim olduğunu ve neyin ne olduğunu bilmemiz gerekiyordu.

Radyasyon, harap santralin etrafındaki yaklaşık 2 bin 600 kilometrekarelik bölgeyi etkilemeye devam ediyor. Radyoaktiviteye raÄŸmen, bölgedeki yabani köpek sayısı artıyor. Çernobil Köpek AraÅŸtırma GiriÅŸimi, 2017’den beri bu köpeklere veterinerlik hizmeti saÄŸlıyor.

Çernobil ve çevresinde 800’den fazla köpeÄŸin yaÅŸadığı tahmin ediliyor. Bunlar genellikle tesisin bakımını yapmak için gelen santral çalışanları tarafından besleniyor.

Köpeklerin yaklaşık yarısı santralin hemen yakınında yaşarken, diğer yarısı da 14 kilometre uzaklıktaki Çernobil şehrindeydi. Az sayıda köpeğin santral çalışanları için kurulan Slavutiç yerleşim biriminde yaşadığı biliniyor.

Araştırmacılar, bu popülasyonlar arasında bir miktar örtüşme olmasına rağmen, santral köpeklerinin genetik açıdan Çernobil şehrinin köpeklerinden farklı olduğunu saptadı.

Öte yandan, iki grup arasında çok az gen akışı olduğu görülmüştü. Bu da onların nadiren iç içe geçtiklerini düşündürüyor. Ekip, santralin etrafındaki güvenlik bariyerlerinin bu iki grubu ayrı tutmayı sağladığını belirtti.

Güney Karolina Ãœniversitesi’nden biyolog Timothy Mousseau, “Ä°ki popülasyonun neredeyse tamamen farklılaÅŸtığını gördük. Bu beni çok ÅŸaşırttı” ifadelerini kullandı.

Santraldeki ve Çernobil şehrindeki köpeklerin soyları karışık. Her iki grupta da Alman çoban köpeklerinin yanı sıra diğer Doğu Avrupa çoban ırklarından gelen hayvanlar var.

Ä°leri analizler Çernobil köpeklerinin DoÄŸu Avrupa, Asya ve OrtadoÄŸu’daki serbest üreyen köpeklerden de genetik açıdan farklı olduÄŸunu ortaya koydu.

AraÅŸtırmayı yorumlayan Cornell Ãœniversitesi Veterinerlik Okulu’ndan köpek genetikçisi Adam Boyko, ÅŸu ifadeleri kullandı:

Daha önce hiç kimsenin serbest üreyen tek bir köpek popülasyonuna genetik açıdan bu kadar ayrıntılı baktığını sanmıyorum.

Çernobil Faciası, 26 Nisan 1986’da Sovyetler BirliÄŸi’ne baÄŸlı Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin Pripyat şehri yakınlarındaki Çernobil Nükleer Santrali’nin 4 numaralı reaktöründe yaÅŸanan kaza sonucu gerçekleÅŸmiÅŸti.

Sovyetler BirliÄŸi dağıldıktan sonra yıllarca Ukrayna sınırları içinde yer alan Çernobil sahası, Mart 2022’de Rus askerlerinin kontrolüne geçmiÅŸti.

Rusya’nın santrali ele geçirmesi büyük korku ve paniÄŸe neden olmuÅŸtu

Kaynak: www.indyturk.com

Facebook
Twitter
LinkedIn
Pinterest
Pocket
WhatsApp

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 × five =

Yeniler

Köşe Yazıları