KEDİLERİN zaman içerisinde değişen özellikleri arasında bir de miyavlama alışkanlıkları var.
Yalnız yaşadıkları dönemde sosyal davranışları sadece anne-yavru etkileşimiyle sınırlı olan kediler insanlarla yolu kesişince bu davranışı insanlara da uyguladılar: Yani miyavlayarak iletişim kurabileceklerini düşündüler.
Bunda başarılı da oldular. Artık biliniyor ki kediler bize miyavladıklarında aslında bize bir dertlerini anlatıyorlar ve tıpkı kendi annelerinden bir şeyler ister gibi bizim onların bir ihtiyacını gidermemizi bekliyorlar.
Bu değişim kedilerin avcı içgüdülerinden kaynaklanıyor. 10 bin yıl önce, insanlar kalıcı yerleşimler kurmaya başladığında insan-kedi kaynaşması başlamış. Bu yerleşimler kemirgenleri cezbetti o da av arayan kedilere yeni bir av alanı oluşturdu. Daha az korkan ve daha uyumlu kediler, istikrarlı bir yiyecek kaynağından yararlanarak başarılı oldular. İşte bu kediler insanlarla daha yakın bağlar geliştirdi.
Bu hikâyede gördüğümüz üzere köpeklerin aksine kediler kendi kendilerini evcilleştiriyor. İnsanlara tahammül edebilen ve onlarla iletişim kurabilenler hayatta kalma avantajına sahip olurken bu da insanlarla birlikte yaşamaya uygun bir popülasyona yol açtı.
Bu konuyu Belfast Queen’s Üniversitesi’nde hayvan davranışları üzerine çalışan Grace Carroll’ın Conversation’daki makalesinde okudum. Oradan aktarmaya devam edeyim.
UZMANLARÂ SESLERÄ° Ä°NCELEDÄ°
İnsan bebekleri doğduklarında altrikaldir yani tamamen ebeveynlerine bağımlı. Bu bağımlılık insanları tehlike çağrılarına duyarlı hale getiriyor. Kediler de bu hassasiyetten faydalanmak için seslerini değiştirmiş. Hayvan davranışları araştırmacısı Karen McComb ve ekibi 2009’daki çalışmasında iki tür mırlamayı dinlemiş: Birincisi kediler yiyecek ararken (talep mırıltısı), diğeri de aramadıklarında (talep dışı mırıltı) kaydedildi. Hem kedi sahipleri hem de kedi sahibi olmayanlar, talep mırıltılarını daha acil ve daha az hoş olarak değerlendirmiş. Akustik bir analize göre bu talep mırıltılarında bir ağlamayı andıran yüksek perdeli bileşen var. Bu gizli çığlık meğer sıkıntı seslerine karşı doğuştan gelen duyarlılığımıza dokunuyor ve görmezden gelmemizi neredeyse imkansız hale getiriyormuş
İnsanların da bebeklere yönelik geliştirdiği konuşma tonuna kediler de yanıt veriyormuş. Hayvan davranışı araştırmacısı Charlotte de Mouzon ve meslektaşları tarafından 2022 yılında yapılan bir çalışma, kedilerin kendilerine yöneltilen konuşma ile yetişkin insanlara yöneltilen konuşmayı ayırt edebildiğini ortaya koyuyor.
Köpeklerle bu aşamaya çok daha önce ulaşmıştık. Kedilerle de iletişime başladık. Görüyorsunuz işte konuşarak bile anlaşabilir haldeyiz neredeyse. Binlerce yıldır bir arada yaşamanın yolunu bulduğumuz bu dostlarımızın hayatını tehlikeye atacak düzenlemeden ne olur vazgeçin. Bilimin gösterdiği yolda, bilimsel çözümlerle ilerleyelim.
GÜNEY KORE’DE EVCİL HAYVAN PUSETLERİ, BEBEK PUSETLERİNİ GEÇTİ
Güney Kore’nin en büyük online pazaryeri Gmarket, bu yıl platformda satılan toplam bebek arabalarının yüzde 57’sinin evcil hayvanlar için, yüzde 43’ünün ise bebekler için olanlardan oluştuğunu açıkladı. Evcil hayvanlar için alınan araba oranı 2021’de yüzde 33, geçen yıl yüzde 36’ydı. Ülkede doğurganlık oranının tehlikeli seviyeye gelmiş olması ve düşüş eğrisinin sürmesi bunda bir etken tabii ancak Güney Korelilerin hayvan sevgisinin de eş zamanlı olarak arttığı da bir başka gerçek. Ülke nüfusunun yüzde 25’inden fazlasının evcil hayvan beslediği biliniyor.