Â
YaÅŸama Sanatı … Ahmet Örs – aors@sabah.com.tr
Biz insanoÄŸullarının birbirimizi doÄŸru dürüst anlayabilmek için İngiliz çoban köpeklerinden ders almamız gerektiÄŸini düşünüyordum… Çok sevdiÄŸim halde hiç köpek beslemedim. ÇoÄŸu istanbul’lu gibi apartmanda yaşıyorum. Evde tutulmalarım eziyet saydığımdan, köpek almaya hiçbir zaman cesaret edemedim. Köpek sevdamda yıllar önce BBC televizyonundan yayınlanan “The Man and His Dog” adlı yarışma programının önemli katkısı olmuÅŸtu. Her hafta bu yarışmaları keyifle izlerdim. Yarışmada siyah ingiliz çoban köpeÄŸi ile efendisinden oluÅŸan ekipler, beÅŸ koyunluk küçük bir sürüye çeÅŸitli görevler yaptırdıktan sonra onları ağıldan içeri sokar. ÇeÅŸitli bölgelerdeki elemelerde en iyi puan alan ekipler Büyük Britanya birinciliÄŸi için yarışırlar. Önceki hafta sonu yarışmanın Devon bölgesi ayağını yerinde izleme olanağını buldum. İngiltere tuhaf bir ülke; sıcaklık 30 dereceye ulaÅŸtı diye adeta olaÄŸanüstü hal ilan edildi. Halk sürekli dışarı çıkmamaları, gün boyu litrelerce su içmeleri için uyarıldı. Okullar yaz tatiline girdiÄŸi halde, restoranlar bile bomboÅŸtu.
Böyle bir ortamda çoban köpekleri ile onları uzaktan ıslıkla yöneten sahipleri yarıştılar. Ben de yıllar sonra, köpekle efendisinin oluşturduğu mükemmel ikilinin, her an kaçıp canlarının çektiği yöne koşturmaya hazır koyunları nasıl önüne katıp oradan oraya götürdüğünü, sıcağa rağmen dört bir yandan akın akın gelen İngilizlerle birlikte, güneş altında hayranlıkla izledim.
Bu yarışmanın yıldızı, köpek… ÇoÄŸu efendisinden baÅŸarılı. Önüne kattığı koyunların her hareketini anında hissedip, belli bir mesafeden o yönü kapatacak ÅŸekilde mevzilenmesi, koyunları ürkütmeden, gitmeleri gereken yere doÄŸru yönlendirmesi, bütün bu iÅŸleri 15 dakika içinde bitirmesi doÄŸrusu çok etkileyici. Çobanın iÅŸaretiyle yarışma baÅŸlıyor. Köpek son hızla soldan geniÅŸ bir yay çizerek 800 metre kadar uzakta bekleyen beÅŸ koyunun arkasından dolaşıyor, onları yokuÅŸ aÅŸağı sürüyor. Hayvanların ortadaki açık bir kapıdan geçip, bir platform üzerinde duran çobanı saÄŸda bırakacak ÅŸekilde arkasından dolanmaları, beklemeden, önce arazinin en solunda, ardından da en sağındaki iki kapıdan daha baÅŸarıyla geçtikten sonra iÅŸaretlenen bir çemberin ortasına gelip durmaları gerekiyor. Çobanla köpek burada birbirlerinden ne pahasına olursa olsun ayrılmak istemeyen koyunların ikisini diÄŸerlerinden uzaklaÅŸtırıyor; hepsi ağıla sokulduÄŸunda yarışma bitiyor. Bu olup bitenler deveye hendek atlatmaktan zor olduÄŸu halde, köpek, sahibinin ıslıkla kendisini yönlendirmesine gerek kalmadan, iÅŸini gayet iyi biliyor, görevini baÅŸtan sona soÄŸukkanlılıkla yapıyor. Bu yarışmayı izlemeden önce Der Spiegcl dergisinin “empati”ye ayrılan kapak konusunu okumuÅŸtum. Empati, kiÅŸinin kendisini karşısındakinin yerine koyarak olup bitenlere onun bakış açısıyla bakması, duygu ve düşüncelerini hissetmesi ve hissettiÄŸini de ona iletmesi anlamına geliyor. Uzmanların belirttiÄŸine bakılırsa, bu, çoÄŸu insanın bile gerçekleÅŸtiremediÄŸi bir özellik. Koyunların aklından geçeni hisseden köpeÄŸin, onlar bir adım bile atmadan önlem alışını, ürkütmeden, sakin sakin onları yola getirmesini saatlerce izledim. Alandan ayrılırken, biz insanoÄŸullarının birbirimizi doÄŸru dürüst anlayabilmek için İngiliz çoban köpeklerinden ders almamız gerektiÄŸini düşünüyordum… yeni aktüel – 2013 83