“Yapıcı çalışmalarla daha ileri gitmeyi hedef olarak görüyoruz”
Profesyonel Evcil Hayvan Ticareti ile Uğraşanlar Derneği’nin Yeni Başkanı Sayın Selim Kınsun ile derneğin projeleri ve geleceği hakkında söyleşi yaptık.
Dernek olarak ilk çalışma ne üzerine yapılacaktır?
Yönetim olarak ilk önce Kadıköy meselesi ele alınacaktır. Sektörümüzde kedi ve köpeğin öneminin idrak edilmesi lazım. Kedi ve köpek olmazsa, sektörün fazla gelişme şansı yoktur. Öncelikle, kedi-köpek üzerine yöneldik. En küçük akvaryumcunun bile, satmasa dahi kedi ve köpek ürünleri satıyor. Bu ürünlerin cirosu çok önemli bir değer teşkil ediyor. İnsanlar evlerinde kedi ve köpek besleme alışkanlığı edinirse bu sektör de ileri gider.
Dernek olarak ne gibi amaçlarınız olacaktır?
Bizim ilk amacımız kedi-köpek satışının durdurulmasını engellemek dernek olarak. Çünkü kedi ve köpek sektörün en önemli unsurlarıdır. Edinilmesi, sahiplenilmesi çok önemlidir. İlk eylemimiz zaten bu konuyla ilgili yasal mücadeleyi başlatmaktır. Diğer önemli konumuz da bütün üyelerimizin bu konuda bilinçlenmesini sağlamaktır. Bu konuyla ilgili broşür çalışmalarımız başladı. Sektörümüzle ilgili sosyal medyada da çalışmalar başlamış durumda. Konuyla ilgili ön araştırmalar yapıldı. Dernek ve yönetim kurulu bir takım çalışmalar yapıp beğeni kazanırsa, insanlar da buraya üye olmaktan memnun hale gelir. Biz yapıcı çalışmalarla daha ileri gitmeyi hedef olarak görüyoruz. Tabi ki üye olup olmamak herkesin kendi iradesidir. Biz elimizden geleni yapacağız dernek olarak.
Dernek tüzüğünde değişiklik yaptınız mı?
Tüzükte birkaç değişiklik yaptık. Daha demokratik hale getirdik.
Pet shoplar ve veteriner hekimler arasında nasıl bir ilişki vardır?
Birbirine bağlı mesleklerdir. Pet shopsuz veteriner hekim, veteriner hekimsiz de pet shoplar var olamaz. Bir kısım veterinerler olaya sadece akademisyen gözüyle bakıyorlar. Olayın ticari boyutunu görmezden geldikleri için sıkıntı çıkıyor. Ticari boyutunda var olan veteriner hekimler zaten durumun az çok farkındalar. Bu güne kadar pet shopçular bir araya gelip birlikte hareket edememişler.
Pet shoplara yapılan denetimler nasıldı?
Daha öncesinde bu kadar sık denetim yoktu. Denetlenmekte hiçbir sakınca yoktur. Fakat bu denetleme yapıcı mı yıkıcı mı, o önemlidir. Tarım Bakanlığı’ndaki çalışanlar yapıcı insanlar. Bu bizim en büyük avantajımız. Hazırlanan yönetmelikler durum itibariyle sektörü ileriye götürebilecek yapıdadır. Belki bazı şeyler çıkartılıp, bazı eklemeler yapılabilir. Ama sonuç itibariyle, sektörü ileri götürebilecek yapıcı bir yönetmeliktir. Yapıcı olmayan insanlarla bir yere gitmek mümkün değil.
Evcil hayvan sahiplenme konusunda ne düşünüyorsunuz? Nasıl örnekler görüyorsunuz?
İnsanlara barınaktan, çiftlikten hayvan alın, sokaktaki hayvanları veya pet shoplardan kedi-köpek alın diyoruz. 4 tane alternatif var bu işte. 5. alternatif de eşinizden dostunuzdan yavru alın diyoruz. 5 yöntem var. Özellikle büyük şehirlerde barınakta, cinsinin tam olarak ne olduğu belli olmayan, davranış özelliklerinin tam olarak nasıl olacağını bilemediğimiz hayvanları edinmek ciddi anlamda risk teşkil ediyor. Çünkü biz batılı ülkeler gibi bahçe kültürü olan, bahçeli evlerde yaşayan, köpek havlarsa diğer apartman sakinlerinin sıkıntı çıkarmayacağı bir toplum değiliz. Bu yüzden barınaktan ve sokaklarda hayvan edinmek ciddi anlamda bir risktir. Eğer insanlar eşinden, dostundan, çevrelerinden hayvanları bulabilecek olsa zaten bizden almazlar. Pet shoplardan böyle bir talebin olmasının sebebi de inanların bu şekilde bulamamalarıdır.
Özel ırk ve cins hayvanları kimler talep ediyor, kimler için temin ediliyor?
Apartmanda hayvan beslemek isteyen insanlar barınaktan alamazlar. Örneğin, benim komşumun köpeği iri ve havlayan bir cins. Hayvan sever insanlarız fakat bu köpek havladığı zaman biz de duyup rahatsız olabiliyoruz. Bazı insanlar bu konuda tepki gösterebilir. Bu hayvan sevmedikleri anlamına gelmez. Havlamayan, apartman hayatına uygun bir hayvan beslemek gerekiyor. Bunu nasıl tedarik edebilirler: ya amatör bir üreticiden alabilirler ya da pet shoptan alabilirler. Amatör üreticilerden almak da zor. Kaç kişi besliyor, kaç kişi de cins hayvan var ki insanlar alsın.
Toplumumuzda en çok hangi hayvan beslenmek isteniyor?
İnsanların düşüncesine, geleneğine göre bu değişebilir. Fakat bir insan köpek veya kedi beslemek istiyorsa bunu bir şekilde tedarik edebilmelidir. Besleyenlere de beslemeyenlere de saygı duymak lazım.
Hayvan sever derneklerle ilgili görüşleriniz nelerdir?
Çok iyi niyetli bir şeyler yapmak isteyen insanlar var tabi ki. Ama içlerinde kandırılan veya kandıran insanlar da var. Her şeyden önce kedi-köpek nedir, bunları iyice öğrenmemiz lazım. Avrupa’dan gelen müşteriler, pet shopun ne kadar temiz olduğunu söylediler. Fakat Türkiye’de bir müşteri geldiğinde hala hayvanların kafeslerde neden tutulduğunu soranlar var. Kedi-köpeğin ihtiyaçları nedir, iyi bilinmesi lazım. Bizde şöyle bir hata yapılıyor: kedi ve köpeğe insanmış gibi davranıyoruz. Onların ihtiyaçlarını kendi ihtiyaçlarımızla bir tutuyoruz. O kabinin içinde durmalı, çünkü dışardan gelebilecek mikrop ve bakteriye karşı çok korumasızlar. Doğada bir kedi veya köpeğin yavrularının yarısı ölür. Ama pet shopta bu oran %10 bile değildir. Çünkü bizde sürekli gözetim altında olan yavru, dışardan gelebilecek mikrop ve bakteriye karşı koruma altındadır. İnsan teni taşıyıcı olduğu için biz eldivenle dokunuyoruz. Sağlıklarında herhangi bir bozulma olduğunda hemen veterinere bildiriyoruz.